Antalya Diplomasi Forumu (ADF2025) kapsamında Alican Ayanları’ın moderatörlüğünde düzenlenen ADF Talks’ın Rusya oturumunda konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, dünya ekonomisinin daha parçalı bir hale geldiğini ve küreselleşmenin bittiğini ifade etti. Lavrov, “Şimdi bu trend daha da sağlam hale geldi aslına bakarsanız birçok ülkede. Ve gerçekten büyük ülkeler, milyon nüfusu olan ülkeler, küçük ülkeler Aslında hepsinin burada dünya işlerinde eşit söz sahibi olmak istediklerini biliyorum. Birleşmiş Milletler aslına bakarsanız bütün ulusların egemenliğini kabul etmektedir ve birçok ülke artık kendi kaderlerini kendileri tayin etmek istiyorlar ve hakkaniyetli bir şekilde muamele görmek istiyorlar. Hakkaniyetli bir rekabetin olmasını istiyorlar ve Yine küreselleşmenin getirdiği ve batılı ülkelerin ortaya koyduğu anlayışla beraber son yıllarda son on yılda özellikle küreselleşme bitti ve gördüğümüz şey aslında dünya ekonomisinin daha parçalı hale gelmesi” dedi.
“ÇOK KUTUPLULUK BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İÇİN BİR ŞANS”
Çok kutupluluğun popüler hale geldiğini ifade eden Lavrov, “Çin, Hindistan, Brezilya, Türkiye Endonezya, Mısır, Güney Afrika ve diğerleri. Bu ülkeler aslında dünya işlerinde, dünya arenasında bir söz sahibi olmak istiyorlar. Aslına bakarsanız bu Birleşmiş Milletler içinde bir şans teşkil ediyor. Yani biz ilkeler tüzüğüne baktığımızda, şartnamesine baktığımızda Birleşmiş Milletler'in bütün bu küreselleşmeden önce özellikle de Soğuk Savaş zamanında diğer ülkeler batılı meslektaşlarımız tarafından ve ülkeler tarafından çok da saygı görmüyorlardı. Ve özellikle 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ve Birleşmiş Milletler'in teşkil edilmesinden sonra herhangi bir savaş yoktu ve batılı liderler diğer liderleri eşit olarak görmeye başladılar, denk görmeye başladılar. Fakat bu hiçbir zaman gerçekleşmedi. Birleşmiş Milletler şartına baktığımızda, kurucu ülkeler tarafından ele alınan şarta baktığımızda tıpkı özellikle insan haklarına saygı gibi ulusların haklarına, ulusların kendi kaderlerini tayin etme haklarıyla ilgili olarak bunların birçok tecellisini görme şansımız oldu birçok yerde” ifadelerini kullandı.
“ABD’NİN DIŞ POLİTİKASI ABD’NİN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA İLERLEMEKTEDİR”
Çok kutupluluk kavramının batıyı bir kenara atmadığını vurgulayan Lavrov, “Herkesi aslında kucaklayan bir anlayış. Ben Çin'in ve Rusya'nın iyi ilişkiler sahibi olmaması ile ilgili herhangi bir neden ortada göremiyorum. Herkes aslına bakarsanız iyi ilişkiler kurabilir ve herkes karşılıklı olarak birbirine saygı duyabilir. Aslında herkesin kendi milli çıkarları burada ön planda. Washington'daki hükümetteki kişilerle ilgili olarak aslında ben şu mesajı paylaşmak istiyorum ve kendilerinin de bazı mesajları olduğunu biliyorum. Onlardan alıntı yapmıyorum ama Amerika Birleşik Devletleri'nin dış politikası Amerika Birleşik Devletleri'nin çıkarları doğrultusunda ilerlemektedir. Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri diğer ülkelerinde kendi çıkarlarının olduğunun bilincindedir. Dolayısıyla da bu çıkarlar kimi zaman belki diğer ülkelerin çıkarlarının yarısıyla çakışmıyor olabilir. Fakat diğer büyük ülkeler söz konusu olduğunda onların çıkarları söz konusu olduğunda bütün bunların hepsinin ortak ekonomik, lojistik faydada birleşebileceğini düşünüyorum. Neden bu çıkarlar birbiriyle çelişsin ki sürekli? Aslına bakarsanız bu ülkelerin kendi sorumluluğudur. Biz büyük güçlerden bahsettiğimiz zaman bu farklılıkların herhangi bir şekilde sürtüşmeye, çatışmaya ya da yüzleşmeye mahal vermemesi lazım. Bu bizim kesinlikle desteklediğimiz bir şey. Biz tarihimiz boyunca hep böyle davrandık” diye konuştu.
“EURO ATLANTİK TOPLUM YENİ BİR SAVAŞA HAZIRLANIYOR”
NATO ve AGİT gibi Euro Atlantik yapıların başarısızlığa uğradığını ifade eden Lavrov, “Güvenlik ve istikrarı konsolide etme konusunda başarısızlığa uğradılar. Ve bu başarısızlık maalesef gerilimi artırıyor. Ve bu nedenle de Almanya'da dahil olmak üzere Avrupa'nın yükselişi başladı. Ekonomik ve sosyal durum kötüleşse de bütün çabaları bu Euro Atlantik toplumunun bir yeni savaşa hazırlanma konusunda olduğunu görüyoruz. Almanya, Fransa ve Britanya bunun tam merkezinde” şeklinde konuştu.
“NATO'NUN EN BÜYÜK DÜŞMANI NATO'NUN KENDİSİ ZATEN”
Avrupa’da ortak güvenlik için bir yol olup olmadığı konusuna değinen Lavrov, “NATO, Avrupa Birliği, AGİT... Ya şöyle söyleyeyim aslında dürüst olmak gerekirse biz daha sürecin en başındayız. Bazı şeyleri de aceleye getirmek istemiyoruz. Herkesin serbest tartışmalara, özgür tartışmalara katılıp görüşlerini aktarmasını isteriz. Ve ben defalarca bunu söyledim. Avrasya güvenliği ile alakalı Rusya ile Belarus arasında bir toplantı yapmıştık. İkincisi geçtiğimiz sonbaharda yapıldı. Ben her ikisine de katıldım zaten. Ve bu konferansa davet edilenler sadece aynı fikirde olan ülkeler değildi. NATO ve Avrupa Birliği'nin üyesi olan ülkeler de davet edildi. Onun dışında Macaristan'da davet edildi ama Sırbistan'da var Avrupa Birliği üyesi olmayıp da davet edilen, yine Slovakya'da var. Ya bu hiç kimseye karşı bir şey değil. Bu NATO'ya karşı da bir şey değil. NATO'nun en büyük düşmanı NATO'nun kendisi zaten. Tabii özellikle bunu da dominasyon için kullanıyorlar. Yani baskın gelebilmek için kullanıyorlar bu bölgede. Ancak buradaki parçalanma sürecinden bahsetmiştim. Şu anda dünya ekonomisinde de bu meydana gelmekte. Bu aynı zamanda güvenlik alanında da aynı şekilde tezahür etmekte” ifadelerini kullandı.
“AVRUPA'DA KENDİ KENDİLERİNE KALACAĞINA YÖNELİK OLARAK BİR KORKU VAR”
Avrasya kıtasının meselelerinin yine bu kıta üzerindeki ülkeler arasında çözülmesi gerektiğini savunan Sergey Lavrov, “Yani özellikle Avrupa'da kendi kendilerine kalacağına yönelik olarak bir korku var. Tabii daha önce defalarca başarısız oldukları şekilde devam etmek istiyorlarsa tabii ki böyle devam edebilirler. Fakat bizim hakkımız da şu; Avrasya kıtasının meseleleri bu kıta üzerindeki ülkeler tarafından çözülmelidir. Bu dışarıdan gelenlere kapıyı kapatmak değildir. Mesela Orta Asya'ya bakalım. 5+1 formatına bir bakalım ki gerçekten bu yaklaşık 10 veya 12 gibi grup var şu anda. Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, Almanya, Japonya, Güney Kore, Türkiye, Rusya tabii ki” diye belirtti.
ABD eski Başkanı Joe Biden yönetimini eleştiren Lavrov, “Birisinin bölgesine geldiğiniz zaman bu bölgeye mütecaviz davranamazsınız. Yani tabii ki kurallarınızı onlara dikte edemezsiniz. Yani sürekli olarak Avrupalı meslektaşlarım dünyanın her yerinde dolaşıyorlar. Biden yönetimi de aynı şekilde dolaşıyor. Mesela Rusya'ya bir şey satmayın, Rusya'yla ticaret yapmayın, Rusya'dan bir şey almayın gibi telkinlerde bulunuyorlar. Biliyorum bunlar gerçek zaten. Fakat bu çok kutupluluk değil açıkçası. Bu aslına bakarsanız küresel rolünüze takıntılı olmanızdan kaynaklanan bir şey bu. Yani özellikle sömürgecilik zamanında ve sömürgecilik sonrasında bir süre için bu böyleydi. Ancak ikinci bir uyanışı şu anda hepimiz idrak ediyoruz” diye kaydetti.