Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
Öğretmenlerimiz bilgiyi hikmetle yoğurup kalpleri terbiye eden birer gönül işçisi, milletimizin değerlerini yarınlara taşıyan birer köprü konumundadır. Fedakarca görev yapan tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum.
20 bin öğretmen adayımızın atama heyecanına inşallah birazdan şahitlik edeceğiz. Kura ile meslek hayatına adım atacak öğretmenlerimiz bilgileriyle Anadolu'nun dört bir yanına ışık saçacak.
"MAARİF DAVAMIZ DAHA DA GÜÇLENECEK"
Sizlerin de gayretleriyle maarif davamız daha da güçlenecek. Eğitim, evlatlarımıza kimlik kazandıran benlik şuuru aşılama, mazi ile güçlü bağlar kurma sürecidir. Eğitim bu yönleriyle ecdadımızdan bize miras kalan değerleri keşfetme yolculuğudur.
Biz, eğitim-öğretim yoluyla yalnızca meslek sahibi bireyler değil, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirme derdindeyiz. Gece gündüz çalışıyoruz.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile yalnızca bilgiyi değil hikmet ve erdemi hedefliyoruz. Milletimizin tarihi birikimini, köklü değerlerini merkeze alan modelimizle çağın ihtiyaçlarını gözeten bilimsel yaklaşıma dayalı bir eğitim anlayışını hayata geçiriyoruz.
Ses bayrağımız olan Türkçemizin korunması da modelimizde yer alıyor.
"EĞİTİM-ÖĞRETİM SİYASET ÜSTÜDÜR"
Eğitim öğretim alanında ülkemizde köşe başlarını tutmuş ideolojik çevrelerin her türlü değişime, yeniliğe ayak diremeleri meşhurdur.
"Biz, eğitim-öğretim meselesini siyaset üstü tutmaya özen gösteriyoruz. Bundan sonra da bu çizgimizi muhafaza edeceğiz. Muhalefet ve meslek örgütleri eğitimi siyasete alet ediyor.
2024 Türkiyesi'ne halen vesayet dönemlerinin merceğinden bakarak değişime kapalı bu arkaik zihniyetin evlatlarımızın ufkunu karartmalarına müsaade edemeyiz.
Eğitimin her alanında büyük dönüşüm gerçekleştirdik. 367 bin olan derslik sayısı bizim dönemimizde 735 bine yükseldi. Eğitime ayrılan bütçe 2002'de yalnız 7,5 milar lira seviyesindeydi. Bugün bu rakam 1 trilyon 620 milyar liraya ulaştı.
Öğretmenlik mesleği kanunu ile öğretmenlik mesleğini ysal zemindeözel bir statüye kavuşturduk. Toplumun yükselişi, öğretmene verilen değer ile mümkündür.
Öğretmenlerimize yönelik her saldırıyı sadece bireysel bir eylem olarak değil, milletimizin geleceğine yapılan bir saldırı olarak değerlendiriyoruz.
Ayrıntılar geliyor...
