SURİYE'DE YPG İLE ANLAŞMA NASIL SAĞLANDI?

Ne gündü Yarabbim. Türkiye’nin ve bölgesindeki gelişmelerin hızına yetişmek artık neredeyse imkansız. Suriye’de yeni yönetim otoritesini ne zaman oturtacak,

Abone Ol

PKK-YPG ne zaman silahlarını teslim edip yeni yönetime tabi olacak diye beklerken, 3 gündür Lazkiye ve Tartus’taki mezhep temelli olaylar konuşuluyor. Bir yandan da teröristbaşı Öcalan’ın örgütü fesh etme çağrısının ardından yaşanacaklar bekleniyor tabi ki. Emeklilerin ikramiyelerine kaç lira zam geleceği, başıboş köpeklerle ilgili hangi yaptırımların uygulanacağı, Kabine toplantısı, DEM Parti’nin görüşme trafiği, Meclis başkanının iftar programı derken, haftanın ilk gününden bir aylık gündemi kovaladık. Günün sonundaysa, YPG ile Şam yönetiminin anlaşma imzaladığı haberini aldık. Peki bu anlaşma nasıl imzalandı? Toplanın anlatıyorum.

LAZKİYE VE TARTUS’TA NELER YAŞANDI?

Günlerdir Suriye’ye dair en önemli gündem başlığı Lazkiye ve Tartus’ta yaşananlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik, olayların, silahlarını teslim etmeyen bir grup Esad rejimi askerinin işi olduğunu, bunların da başta İsrail olmak üzere, dış destekli olduğunu dile getiriyor. Türkiye’den bazı kesimler de tutup İsrail’i Lazkiye ve Tartus’a yardıma çağırdı. Ama buna fırsat olmadan olaylar yatıştı. Zira Türkiye ile Suriye’ye komşu Lübnan, Ürdün ve Irak bir araya geldi. Pazar günü boyunca devam eden toplantılar sonunda, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, İsrail’in Suriye’deki De Facto varlığının sonlandırılması için uluslarası girişimlerin başlatılması gibi kararların yer aldığı bildiri imzalandı. Lazkiye ve Tartus’taki olaylar da bastırıldı. Bilmeyenler için ufak bir hatırlatma, Lazkiye ve Tartus, Suriye’de Alevi Nusayri inancına sahip vatandaşların yaşadığı bir bölge. Devrik Lider Beşar Esad da aynı inanca sahipti. Nüfusu diğer etnik ve inanç gruplarına göre az olan Alevi Nusayriler yıllarca ülkeyi yöneten kesim oldu. Diğer etnik gruplar ve inanca sahip vatandaşlar, uğradıkları zulümden Alevi Nusayrileri sorumlu tutabilirdi. Suriye’de Esad’ın devrildiği 8 Aralık sonrası en çok endişe edilen konu, Colani yönetiminin, rövanşist davranma olasılığıydı. Ancak Ahmet Eş Şara ilk günden bu konuda teminat verdi. Fakat Dürzi ve Alevi Nusayri grupları kışkırtmak isteyen dış mihraklar bir tür oyun denediler. Neyse ki başarılı olamadılar.

DEM PARTİ’NİN TERÖRSÜZ TÜRKİYE TEMASLARI

DEM Parti yeni haftaya terörsüz Türkiye temaslarıyla başladı. Sabah erken saatlerde TBMM’ye gittim, DEM Parti EMEP görüşmesini takip ettim. Ardından Kabine toplantısını anlatmak üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçtim. Saat 12’deki bağlantının ardından, 13’teki DEM’in CHP Genel Merkezi ziyaretine geçtim. DEM CHP görüşmesi 2 saat sürdü. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, demokratikleşme paketi hazırladıklarını söyledi. Sonra da konu Suriye’deki olaylara geldi. DEM-CHP ikilisi, Lazkiye ve Tartus’taki tansiyonu düşürmek bir yana, aynı manzarayı Türkiye’ye taşıyacak söylemlerde bulununcaaçıklama MHP Liderinden geldi. “DEM Parti Kararını versin. Türkiye’yi beladan kurtaracak, Terörsüz Türkiye çağrısının gereğini mi yapacaklar, yoksa yeni belalar mı açacaklar kararlarını billurlaştırsınlar” dedi.

KULİS BİLGİSİ: SURİYE’DEKİ KÜRTLER MEGAFONLARLA BİLGİLENDİRİLDİ

Tüm bu açıklamalardan bir süre sonra, Suriye geçici hükümetin Cumhurbaşkanı Ahmet Eş Şara ile Suriye’deki YPG Elebaşı Ferhat Abdi’nin anlaştığı haberi geldi. Buna göre, PKK-YPG silahlarını yeni yönetime teslim edip, entegre olacaklar. Kürtler de bütünlüğü korunan Suriye’nin asli unsuru olacaklar.

Bu anlaşmanın imzalanmasında Türkiye’nin rolü büyük. Pazar günkü 5’li toplantıda açıklanan bildiri bölge ülkelerinin kararlılığını ortaya koydu. Ayrıca Türkiye, Suriye’deki harekat bölgelerinde yaşayan Kürtlere  megafonlarla bilgilendirme yapıyordu. Örgütün fesh edilmesi halinde, Suriye’deki bütün etnik grupların dahil olacağı bir yönetimin kurulacağı anlatılıyordu. Bu bilgiyi de Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e, kabine toplantısının ardından bizzat sordum ve cevabını da ilk ağızdan aldım. PKK/YPG, öcalan’ın çağrısının ardından yeni militan bulmak bir yana mevcut militanlarını da kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldı. 

“ÇAĞRI BİZİ KAPSAMIYOR” DİYEN FERHAT ABDİ’DEN MASAYA OTURAN FERHAT ABDİ’YE

Türkiye’ye rağmen, bölgede otonom, özerk bölge, federasyon gibi bir yapı kurulamayacağı anlaşıldı. Apo’nun “örgütü fesh edin” çağrısına direnen, “o çağrı bizi kapsamıyor” diyen Ferhat Abdi’nin silah ve mühimmatları, MİT tarafından vuruldu. ABD desteği kesti. İsrail’den başka destekçisi kalmadı ancak onun da desteği kısıtlı. Tüm bunların ardından “Öcalan’ın çağrısı bizi kapsamıyor” diyen Ferhat Abdi Şahin, yeni Şam Yönetimiyle masaya oturmak zorunda kaldı. Son derece adil olan anlaşmayı imzalamak zorunda kaldı. Şimdi, hızlı bir şekilde silahlar teslim edilmeli, Suriye’deki terör riski ortadan tamamen kalkmalı. 

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }