Süt üreticilerin yaşadığı mali baskılara dikkat çeken Simav, üreticinin, 2025'te verilecek teşviklerin bugünkü ekonomik sıkıntılarla örtüşmediğine vurgu yaparak “Bugün yaşanan sorunlar, teşviklerin verilmesinden çok daha acil bir çözüm gerektiriyor” dedi. Süt fiyatları bir önceki açıklandığı dönemden 1 lira geri çekildiğini anlatan Simav, “Fakat arkadan gelen cezalar, sütün biraz önceki mecliste de izah ettiğimiz gibi, 1 liradan daha büyük cezalarla süt üreticisi bir şekilde cezalandırılıyor. Gerçekten maliyetinin altında daha önceleri maliyetine üretim yapan süt üreticisi şimdi maliyetinin altında üretmeye devam ediyor. Fakat sadece yeni teşviklerle üreticiye güzel haberler var diye ne kadar haberler çıksa da o üreticiyi tatmin etmiyor. Çünkü üretici bugün eline geçecek olan ürettiği ürünün bedeline bakıyor” diye konuştu.
“TEŞVİK ERKEN VERİLSİN” TALEBİ
Üreticiye gelecek olan teşvikin 2025'in birinci ayından sonra verilecek sütün teşvikin üreticiye geç ulaştığını belirten Simav, “Üretici bugünün derdinde, çünkü yemini peşin alıyor veya 2 ay vadeli alıyor. Ürününü satıyor parasını düzenli şekilde alamıyor. Bu şekilde de üretim gerçekten şu anda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bunun ileriye dönük zararları aslında kapatılamayacak kadar büyük olacak” şeklinde konuştu. Sütteki desteğin 2025'in 1’inci ayından itibaren başlayacağını kaydeden Simav, “Üretici bugünün derdinde, 2025'in 1’inci ayında gelecek olan süt teşvikine hiç bakmıyor. Bugün işin içerisinden çıkamayan adam o güne kadar dayanamayabilir. 2025'in 1’inci ayında verilecek olan teşvik 2025'in 6’ıncı ayında üreticinin eline geçecek. Ben bugünün derdindeyim. Yarının derdinde değilim. Zamanında ödense hayvancılık teşvikleri güzel. Üreticinin bugünkü krizi olan üreticiye çözüm verirse teşvik olur” ifadesini kullandı.
“2 YIL SONRA SÜT KRİZİ OLABİLİR”
Süt üretiminden çekilen çiftçinin bir daha hayvancılığa dönmediğini ifade eden Simav, “Süt üreticisi üretimden çekildiği zaman eşini, çocuklarını asgari ücretle şehirde işe girecek. Şehri gören insan bir daha kırsala gidip hayvancılık yapmak gibi bir şey düşünmüyor. Hiçbir zaman için artık bir daha o insanı süt üretiminde veya et üretiminde göremeyeceğiz. Hepsi kaçacaklar. Bunun bedelini de ülke 2 yıl sonra tekrar süt krizi ve et krizi olarak ödeyecek” dedi.
“ÜRETİCİ 1 YIL DAYANIR”
Bir süredir maliyetin altında üretim yapıldığına dikkat çeken Simav, “Maliyetinin altında bir yıl kendi üreten, kaba yemini bir kısmını kendi üreten çiftçi bir yıl daha dayanır. Bu şartlarda devam ederse bir yıl sonra üretimi kapatıp farklı sektörlerde kendisine iş arayacak. Sosyal hayatı olmayan, her türlü zorluğa göğüs geren üretici bu kadar maliyetinin de altında üretime ancak bir yıl daha dayanabilir” diye kaydetti.
“KENDİ ÜRETİMİMİZ BİTER”
Süt üreticilerinin sorunları çözülmez ise ülkenin et ve süt sorununu ithal yoluyla çözülmek zorunda kalacağına değinen Simav, “85 milyon ülkenin temel gıdası olan et ve sütü herhalde şimdiki olduğu gibi hep İthal yoluyla çözmeye çalışırlar. Kendi üretimimiz biter, ithale devam ederiz. Şu anda iç acıcı hiçbir durum yok. Yani insanları bu işe cezbeden, heveslendiren, ben bu işi yapacağım, ben bu işe devam edeceğim diyen üreticimiz kalmayacak” dedi.
“KALİTELİ ÜRÜN İÇİN HIZ ÖNEMLİ”
Süt ve yumurtanın çok hassas olduğunu ve kaliteli bir ürünü fabrikalara ulaştırmak için çok hızlı olunması gerektiğini anlatan Simav, “Süt o kadar hassas bir ürün ki çok kısa zamanda ne kadar hızlı hayvanın memesinden alıp hemen soğuk zincire sokarsanız. Soğuk zincirden de fabrikaya son işleme noktasına ne kadar hızlı götürseniz sütün kalitesi o kadar iyi olur. Ama siz bunu alıp soğutup eğer fabrikaya kısa zamanda götüremezseniz sütte kalite bozulur. Hatta çöpe dökersiniz” diye konuştu.