Siyasi çalımlar atılmaya başlandı.
Genel seçimler yapılalı daha kaç ay oldu ki şimdi meşruiyeti kabul edilmiyor?
Ne oldu?
Yanlış ne yapıldı ki seçim için “Seçilmiş olabilirler ama meşru değiller” deniyor?
Halk sandığa gitti.
Oyunu kullandı.
Tercihini yaptı.
Kimin veya kimlerin devleti, milleti yönetmesine karar verdi.
İlgili merciler seçimi kazananı ilan ettiler.
Avrupa’dan gelen, bir nevi seçim müfettişleri bile seçimde bir hile, hurda bulamadılar, çekip gittiler.
Her şey oldu bitti.
İyi ama bizim bilmediğimiz sizce ne oldu ki?
Neden seçimin “Meşruiyeti” neden kabul edilmiyor?
* * *
Altılı masaya oturacaksınız.
Birlik oluşturacaksınız.
Kime, nerede, kaç vekil verilecek kararlaştıracaksınız.
Sonra içinize sinmeyip masadan kalkacaksınız.
Bir gece sonra döneceksiniz.
Seçimlere gireceksiniz.
Vekillikleri kazanacaksınız.
Sonra “Masada olmam son pişmanlığımdır” diyeceksiniz!
Bunu söylerken biraz içeriye, biraz dışarıya mesaj vereceksiniz; biraz sesinizi yükselteceksiniz, biraz asabi, biraz agresif, biraz da sitemli, biraz manidar “son pişmanlığınızı” dile getireceksiniz!
..Ve sonra dün “Yalnız başımıza seçimlere gireceğiz” diyeceksiniz.
Ama sonra kapıyı aralık bırakacaksınız!
“Ya gideriz ya gelirler, yine beraber oluruz” diye.
Ne olur ne olmaz hesabı var.
Bakarsınız CHP ile yine kimi yerlerde seçim ortaklığı yaparlar.
Kapı o nedenle aralık.
Siz kapıyı aralık bırakıyorsunuz da bakalım CHP buna ne diyecek?
Çünkü orada, eskilerin deyimiyle tas kayıp...