Türkiye'nin turizm potansiyelinin yüksek olduğunun ve turizm faaliyetlerinin mutlaka çeşitlendirilmesi gerektiğinin altını çizen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Turizmde ülkemiz, dört mevsimin değerlendirileceği müstesna bir ülke. Yalnızca deniz, kum ve güneşten ibaret görürsek dünyadaki turizm pastasından hak ettiğimiz payı alamayız. Bu konuda çeşitlilik göstermeli ve ona göre alt yapı oluşturulmalı. Ülkemiz coğrafi konum, kültürel çeşitlilik, gastronomi, kongre ve sağlık gibi alanlarda da turist çekme açısından ciddi bir potansiyele sahip. Yapılan araştırmaya göre ülkemize gelen turistlerde sağlık için gelen 3 kat, gastronomi alanında 2 kat, toplantı ve kongreler için gelen turistler ise 4 kat daha fazla harcama yaparak ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Bu açıdan alternatif turizm alanlarına da ilgi göstererek esnafın ve tüm işletmelerin faydalanması için çalışmalar yürütmeliyiz. Turizmi 3 ay değil yılın her sezonu canlı tutmalıyız” dedi.
“100 BİNLERDEN 2 MİLYONLARA ULAŞTI”
Turizm gelirinin istenilen seviyeye çıkması ve tüm sektörlerin turizmden hak ettiği payı alabilmesi için alternatif turizmin önemine işaret eden ,Başkan Palandöken, “Yaşadığımız dönem içerisinde turistler yalnızca denize girip güneşlenmekle yetinmiyor. Artık turizm faaliyetleri gidilen ülkelerin kültürünü, inancını, yaşam tarzını görmek için, yöresel yiyecekleri tadıp paylaşmak, sağlık ve spor müsabakalarına katılmak için de gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda özellikle sağlık turizm açısından son 15 yıl içerisinde ülkemize gelen turist sayısı 100 binlerden 2 milyonlara ulaştı. Bununla beraber diğer alternatif turizm alanlarında da önemli artışlar var. Gastronomi alanında dünyada önemli bir yerde olan ülkemiz için bu alana da ilgi arttırılmalı. Aynı zamanda toplantı ve kongre turizmi için de cazibe merkeziyiz. Kısacası turizmin her dalında en büyük pay sahibini alacak güce sahibiz. Fakat bu gelişime engel olan otellerdeki her şey dahil sistemden vazgeçilmeli” şeklinde konuştu.
“ULUSLARARASI ETKİNLİKLER İÇİN ALT YAPI HAZIRLAMALIYIZ”
Özellikle dünya çapındaki çeşitli organizasyonların ve etkinliklerin Türkiye’de gerçekleştirilmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini söyleyen Palandöken, “Turizm sektörünün en yüksek gelir sağlayıcı kolu olan kongre turizmi, uluslararası toplantılar, fuarlar, spor müsabakaları gibi çeşitli etkinlikler ile özellikle eğitimli ve varlıklı turistleri çekiyor. Kongre için gelen turistlerin konaklama ve ulaşım maliyetlerini genellikle şirketler tarafından karşılandığı için bu turistler diğerlerine göre ortalama 2 bin 500 dolar harcayarak yüzde 30 daha fazla harcama gerçekleştiriyor. Fakat 81 il bulunan ülkemizde yabancı turistlerin büyük bir çoğunlukla gittiği yerler sırasıyla İstanbul, Antalya ve İzmir’den öteye geçemiyor. Bu yüzden uluslararası etkinliklerin ülkemizde de düzenlenmesi için gereken alt yapıyı oluşturmalı ve bunun için daha çok çalışmalıyız” dedi.