Antalya’da yaşayan veya tatile gelen herkesin ilk derdi sıcak veya nemli hava değil. Kangren haline gelmiş ULAŞIM sorunu en öncelikli sorun. Çözüm bekleyen en acil mesele!
Bu da elbette daha fazla ve daha geniş yollar yapmakla ya da trafikteki araç sayısında azaltmalara gitmekle çözülür. Bana kalırsa, içinde bulunduğumuz durum itibariyle bize en uygun olanı da budur.
Ama sadece bu mesele yol ve araç sayısını azaltma meselesi gibi gelmiyor bana. Öncelikle trafiği keşmekeş hale getiren unsurları bertaraf etmekle çözülür bu mesele. Peki nedir bu unsurlar?
Yani neyi nasıl bertaraf edeceğiz de bu meseleyi en azından daha çekilir hale nasıl getireceğiz?
Bir kere, şehir dışında yapılması gereken ÇEVRE YOLLARI ve ANTALYA-ALANYA OTOBANI konusu çözüme kavuşturulmalı.
Aksi halde siz içeriyi dışarıya tahliye edemedikçe sorunu içerde pansuman tedbirlerle çözmeniz mümkün değil. Kenti yönetenlerinin altı ayda yaptığı batçıklar, kavşaklar, yollar çözüm olmaz olmuyor da.
Tabi bunun için de merkezi yönetim ile yerel yönetimlerin el ele vermesi gerekiyor. Örneğin; ANTALYA-ALANYA OTOBANI için ihale süreci tamamlandı. İlgili firma kredi peşinde! Bir an önce bu kredinin sağlanması için devletin gereğini yapması lazım.
Akabinde ilgili firma inşaat sürecine başlarken bölgedeki belediyelerin ellerinden gelen katkıyı koyması gerekiyor. Aksi halde biri bacağından biri ucundan çekiştirmeye kalkarsa sittin sene bu yol bitmez. Ayrıca otoban işi yine yılan hikayesine döner.
Otoban yapılırsa sadece Gazipaşa’dan şehir merkezine kadar olan mesafede trafik rahatlar. Ama sonrası yine vahim. Yani kısacası otoban da bu soruna çözüm olmaz. Çile devam eder.
Bana göre yapılması gereken otoban ile birlikte Kuzey Çevreyolu’nun tam aktif hale getirilmesi, Kepez üstüne yapılacak çevre yolunun Batı Çevre Yolu ile entegre edilmesi gerekiyor. Çünkü Doğu-Kuzey-Batı aksı ancak böyle rahatlatılabilir.
Peki bununla da biter mi? Sanmam. O zaman ne yapılmalı derseniz size cevabım çok basit. Bu kez yerel idareye büyük iş düşecek. Onların da bir an önce şehir merkezinde elzem olan ve trafiğin pik yaptığı noktalara köprülü kavşakları hayata geçirmesi gerekiyor.
Ayrıca, şehir içinde şu yol kenarı otopark sorununu kökten bir çözüme kavuşturmak gerekli. Zaten yollar dar. Birde araçlar sağlı sollu park etti mi trafik çilesinin üzerine tuz biber oluyor.
Benim gördüğüm kadarıyla TBMM tatile girince AK Parti Antalya Miletvekilleri Mustafa Köse, Tuğba Vural Çokal, İbrahim Ethem Taş, Atay Uslu ve Kemal Çelik, İl Başkanı Ali Çetin ile kolları sıvamışlar.
Antalya’nın sorunlarını ve devam eden projeler ile yeni yapılacakları projeleri Vali Hulusi Şahin’i ziyaret ederek masaya yatırmışlar. Benim aldığım bilgiye göre de ulaşım meselesi öncelikli ele alınan mesele olmuş.
Ulaşım ve trafik sorununu Antalya’nın gündeminden çıkarmak için geçtiğimiz hafta Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun şehre gelerek, siyaset ve bürokratlarla toplantı yapması benim tezimi doğruluyor.
Bu noktada AK Parti’nin uyguladığı “Yerel yönetim hangi partiden olursa olsun şehrin meselesi her şeyden önde gelir” tezi sanırım kısa sürede olumlu meyveler verecektir.
Bakan Uraloğlu ile yapılan toplantılarda özellikle Duraliler, Uncalı, Merkez Bankası kavşağının süratle yapımının ele alınması bunun ilk işareti olsa gerek. İnanın bu memlekete yapılacak ilk ve en hayırlı işlerden birisi bu ulaşım ve trafik sorunu çözmek olacaktır.
Yoksa eline kalem kâğıdı ve ceza makbuzunu alıp köşelerde durup kanun nedir bilmeyen yurdum insanına ceza yazmakla bu işi çözmek mümkün olmayacaktır.
Bütün mesele ULAŞIM SORUNU ÇÖZÜMÜNÜN öncelikli olmasıdır. Zaten gerisi çorap söküğü gibi kendiliğinden gelir. Bu sayede de şehrim ve yurdum insanı rahat bir nefes alır.