Yansın.
Bana ne.
"Yıldızlar şehri, melekler şehri" denen "Hayal dünyası" denen sinema dünyasının başkenti Hollywood, Los Angelos yanıyormuş.
Yangını, dünyanın en güçlü devleti diye ilan edilen Amerika söndüremiyormuş.
Çaresizmiş.
Ne âlâ ne âlâ.
Söndüremesinler.
Asla üzülmüyorum.
Binlerce villa, yalı, konak, ev yanmış kül olmuşmuş.
Olsun.
Bana ne?
On, onbeş kadar insan ölmüşmüş.
Ölsünler.
Bana ne?
Üzülmüyorum.
Ama aslında üzülüyorum.
O yangınlarda binlerce kuş, kelebek, böcek, kedi, köpekte yanmış.
Bakın, işte ben bunlara üzülüyorum.
Gazze'ye üzülmeyenler için neden üzülecekmişim ki?
PKK'yı, Deaş'ı kurup üzerimize yollayan Amerika değil mi.
On binlerce vatandaşımızın ölümüne neden olan Amerika değil mi?
Anadolu'yu bölmeye, parçalamaya kalkan Amerika değil mi.
Netayahuyu kucaklayıp İsrail'in soykırım uygulamasına destek veren Amerika değil mi?
Onlar Gazzeli Müslümanlara üzüldüler mi?
Onlar değil mi İsrail'in soykırım uygulamasına destek verenler?
Onlar değil mi binlerce çocuğun öldürülmesine kayıtsız kalanlar?
Onlar değil mi binlerce kadının tatledilmesine, tecavüze uğramasına seyirci kalanlar?
Onlar değil mi Filistin'in en ağır şekilde bombalanması için en etkili bombaları yollayanlar.
Sadece Filistin için değil dünyanın birçok yerinde insanlara yaptıkları türlü eziyetlerin hangi birini sayayım ki?
Amerika yanıyormuş.
Yansın, yangınları sönmesin.
Daha beter olsunlar.
Asla üzülmüyorum.
İnsanlığa yapıklarının cezasını çekiyorlar.
Çeksinler.
Çaresizlik neymiş, acı çekmek neymiş, yürek yangını neymiş yaşasınlar, görsünler.
Los Angelos yanıyormuş.
Yansın.
Yanmalarına üzülmüyorum ki.
Bana ne?