Mübarek Ramazan ayına girdik. Her yıl olduğu gibi bu yıl da esnaf kesimi tabi ki zam telaşına giriştiler.
Herşey Ramazan ayı ile birlikte zamlandı.
"Et"e zam yapılmayacak" dediler kenara çekildiler.
Peki ya diğer ürünler?
Sebze ne oldu?
Meyveler ne oldu?
Tatlılar acımsı oldu.
"Ramazan gelmeseydi keşke" diyeceğim günah olacak.
Ama adamlar bu mübarek ayı iple çekmişler.
Her yıl aynı terane.
Ramazan ayı vurgun ayı.
İster al ister alma.
Oruçlu insanın canı çekiyor.
Almak istiyor bir şeyler.
Dananın kuyruğu burada kopuyor işte.
O esnaf kesimi bunu biliyor.
Üretici bunun farkında.
Zamları yap yapabildiğin kadar.
Nasılsa oruçlu kesim almak zorunda.
Almayıpta zıkkım mı yiyecek?
Bu gün almaz, yarın almaz öbür gün nefsi ve aile efradının baskısına dayanamaz kuzu kuzu gider alır.
Alır almasına da pahalı ve zamlı alıyor diye ya içinden ettiği küfürler!
Beddualar.
"Hakkından fazlası haram zıkkım olsun inşallah" diyorlar.
Ve derken, bayramda gurbetten ailesinin yanına, memleketine, baba ocağına, eş dost, akraba ile bayram kutlamaya gidecekler ne olacak?
Hadi, durmayın.
Koşun.
Acele edin.
Elinizi çabuk tutun.
İnsanlar otogar da firmalara doluşmadan işinizi bitirin.
Firmalar ortak karar ile başlamışlar bile fiyatları değiştirmeye.
Yükleyin zamları otobüs biletlerine.
Yükleyin uçak biletlerine.
Bizim millet nasılsa alışık kazıklanmaya.
Bir iki vır vır eder, bağırır çağırır, şikâyet eder sonra susar.
Ramazan ayı imiş, mübarek ay imiş, iyilik ayı imiş, sevap kazanma ayı imiş.
Geçin bunları.
Bu ay zam yapma, fahiş fiyata mal satma ayı.
Hadi, durmayın basın zammı herşeye.
Piyasaya bakın görürsünüz fiyatları.
Bu ay vurgun ayı değil de nedir?