Aklı başında ve her şeye aklı eren her Yahudi’nin büyük hayalidir Büyük İsrail’in kurulması.
Yedisinden yetmişine hep bu rüya ile yaşarlar.
Daha ilkokul da başlanır beyinler yıkanmaya.
İsrail’den gelen görüntülerde ilkokul çocuklarına öğretilenlere bakıyoruz.
Korkunç şeyler.
Öğretmen söylüyor, Yahudi çocuklar sınıflarında aynısını tekrarlıyorlar.
İsrail’de bunlar oluyor da Amerika da olmuyor mu?
Avrupa da olmuyor mu?
Ya da Yahudilerin yaşadıkları ülkelerde olmuyor mu acaba?
“Bütün Arap çocukları öldürülmeli” diyor öğretmenleri.
Çocuklar aynısını söylüyorlar bağırarak İsrail de ki okullarda.
İlkokulda bunlar bu şekilde eğitiliyorlarsa ortaokullarda veya liselerde öğretilmez mi?
“Filistinlilere ölüm” diyor daha yedi, sekiz, on yaşındaki Yahudi çocukları.
Korkunç bir manzara!
İnanılacak gibi değil.
Ve dönüp din adamlarına bakıyoruz.
Bir Haham:
“Sabah biz onları öldürmezsek öğle vakti onlar bizi öldürecekler”
Böyle korkunç bir inanç olamaz.
Böyle bir din adamı olamaz.
Amerika’da Musevi bir kadına mikrofon uzatılıyor.
İsrail’de ki olaylar, ölümler, katliamlar ve soykırım soruluyor:
“Filistinlilerin hepsi öldürülmeli, o kutsal topraklardan sürülmeli, oralar bizim “diyor.
İlk eğitim önemli.
İlk eğitim, öğretim evde alınır, evde öğretilir, eğitilir.
Evlerinde çocuklara böyle bir fikir aşılanırsa yarın büyüdüklerinde Araplara veya diğer insanlara karşı kindar olarak yetişmezler mi?
Büyük hayalleri var İsrailoğullarının.
Arz ı Mev’ud.
Ne zaman fırsatını bulurlarsa o hayali o rüyayı gerekleştirmek için büyük olaylara girişirler.
İşte şimdi zaman o zamanmış kendilerince.
Büyük hayali gerekleştirme zamanı diyor Netanyahu.