Dairenin kararına göre, Mersin Silifke'deki bir postacı, hakkında icra takibi başlatılan bir kişi hakkındaki tebligatı ilgilinin evde olmaması nedeniyle mahalle muhtarına bıraktı.
Postacı, tebligatı muhtara bıraktığını, muhtardan alması gerektiğini söylemesini de ilgili kişinin komşusuna bildirdi.
Muhtar, ilgilinin evine haber kağıdı yapıştırdı, daha sonra gördüğünde de evrakı teslim etti.
İcra işlemleri kapsamında evine haciz memurları gelen kişi, kendisine tebligat yapılmadığını, bu nedenle itirazda bulunamadığını, itiraz süresinin geçtiğini belirterek, tebligatı teslim alan muhtar hakkında suç duyurusunda bulundu.
Hakkında dava açılan muhtar, Silifke Ağır Ceza Mahkemesince, Tebligat Kanunu'na muhalefet suçundan 1800 lira adli para cezasına çarptırıldı.
Sanık muhtar, tebligatı götürme görevinin bulunmadığı, hakkında soruşturma izni alınmadan yargılama yapıldığı, şikayetçiye tebligatı bildirdiğini belirterek, yerel mahkeme kararına itiraz etti.
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 7. Ceza Dairesi, sanığa verilen cezayı hukuka aykırı bularak bozdu.
Dairenin kararında, "Tebligat Kanunu'na göre köy muhtarının muhatap adına kendisine tebligat yapılacak kişilerden olmaması ve kendisine teslim edilen tebligat evrakını sadece muhafaza etmekle mükellef olup, ilgilisine götürüp verme yükümlülüğünün bulunmaması karşısında, unsurları itibarıyla oluşmayan suçtan beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur" ifadeleri yer aldı.