Karaca, akıllı ilaçların, kanser hücresinin DNA'sının detaylı bir şekilde incelenmesi sonucunda ortaya çıktığını belirtti. Bu ilaçların, hastanın genetik profiline uygun olarak belirlendiğini vurgulayan Dr. Karaca, bu sayede tümör hücrelerine daha etkili ve hedefe yönelik bir şekilde müdahale edilebildiğini ifade etti. Bu yeni tedavi yönteminin, klasik kemoterapi ilaçlarına göre daha az yan etkiye sahip olduğunu ve hastaların yaşam kalitesini artırdığını belirtti.
“KANSERİN DNA’SINI ÇOK İYİ BİLİYORUZ”
Karaca, akıllı ilaçların her hastaya uygulanamayabileceğini ve öncelikle hastanın genetik haritasının çıkarılması gerektiğini vurgulayarak, “2000 yılındaki insan hücresinin DNA'sı tespit edilmesinden sonra artık biz kanser hücresinin DNA'sını da çok iyi biliyoruz. 2000'li yıllardan önce 1900'lü yıllarda eskiden elimizde klasik kemoterapi ilaçları vardı ki hala da aktif olarak kullanıyoruz ama bu klasik kemoterapi ilaçlarının en önemli özelliği tümörlü hücreyi öldürdüğü gibi sağlıklı hücreler üzerinde de öldürücü etkisinin olduğundan dolayı Hastalarımızda hepimizin çok iyi bildiği bulantı, kusma, saç dökülmesi, kanserolojilerin dökülmesi gibi yan etkiler meydana geliyordu” diye anlattı.
HER HASTA AKILLI İLACA UYGUN DEĞİL
Kanser hücresinin DNA'sının tespit edilmesinden sonra, artık kansere neden olan mutasyonları bulmaya başladıklarını kaydeden Karaca, “Biz mutasyonları bulduktan sonra o mutasyona yönelik elimizde ilacımız varsa direkt o mutasyona etki ettiği için hem tümör üzerinde çok daha fazla etkili sonuçlar almaktayız. Hem de klasik kemoterapi plajlarında gözüken gen etkiler çok daha az görülmekte. Bu da hem hastalarım için hem bizler için çok sevindirici gelişme. Tabii şöyle bir durum var: her hasta akıllı ilaca uygun değil” dedi.
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ 3 DEVLET ÜNİVERSİTESİNDEN BİRİ
Kanser tedavisi öncesinden öncelikle ayrıntılı genetik haritasını çıkardıklarını belirten Karaca, “Bu genetik haritalamada her merkezde yapılabilen testler değil. Sizler vasıtasıyla isterseniz bunu da buradan duyuru yapmak istiyorum. Akdeniz Üniversitesi olarak bu testlerin çok cüzi bir fiyatla yapıldığı, 3 devlet üniversitesinden bir tanesiyiz. Bu hastalarımız bize başvurduktan sonra ayrıntılı bir şekilde bunun generalitasyonu yapıyoruz. O generalitasyonla bazı mutasyonlara bakıyoruz. Eğer bu kansere neden olan ya daha doğrusu bizim bildiğimiz mutasyonlar eğer saptıyorsak ve elimizde bu ilaç varsa bu akıl ilacı kullanıyoruz” diye konuştu
İMMÜNOTERAPİ, AKILLI İLAÇLAR KADAR ETKİLİ
Her kanser türünde olmamakla birlikte çok sık görülen meme, akciğer kanseri, kolon kanseri, baş boyun kanseri, böbrek kanseri ve malin melanom gibi birçok kanser türünde akıl ilaçları aktif bir şekilde kullanıldığını ifade eden Karaca, “Akıllı ilaçlar kadar hatta akıllı ilaçlarla bile çok daha fazla kullanmaya başlamadık. İmmünoterapide aslında biz dışarıdan herhangi bir ilaç vermiyoruz. Şöyle ki; immünoterapide biz vücudumuzun içindeki var olan gücü ortaya çıkarılmasını sağlıyoruz. Şöyle hepimizin bildiği gibi bizim bağışıklık sistemi hücrelerimiz var ve bu bağışıklık sistemimizin hücreleri çok akıllı” dedi.
VÜCUDUMUZDAKİ GÜCÜ ORTAYA ÇIKARIYORUZ
Kanser tedavi sürecinde immünoterapilerinde önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Karaca, “Aslında biz biraz vücudumuzun içindeki gücü tekrardan ortaya çıkarıyoruz. Gerçekten çok önemli silahlar. Bir de bunların önemli güzel tarafı da Aynı aklın ilaçlarda olduğu gibi, klasik kemoterapi ilaçları kadar çok fazla yan etki görmediğimiz bir tedaviler. Ve çok daha rahat hastalığın bunu toleredebiliyor. Bu da yine bizim için çok sevindirici bir gelişme” diye anlattı.
