Psikolog Elisa Kara Saltoğlu, otizmin gelişimsel bir yetersizlik olduğunu belirterek “Otizm dediğimiz şey aslında gelişimsel yetersizlik. Yani bu çocukların etkileşimi, iletişimi, hareketleri ve davranışları diğer çocuklara göre daha farklı. Bazen hiç etkileşime, iletişime giremeyebiliyor bu çocuklar” dedi.

 
ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ
Saltoğlu, otizmin genetik temelli olduğunu ancak nedeninin tam olarak bilinmediğini ifade ederek “Biz bunun genetik temelli olduğunu biliyoruz ama hala bu teknoloji ile bunun nedeni bilinemeyebiliyor. Ama araştırılan bir şey bu. Erken tanı çok önemli. Yani erken müdahale için erken tanığı çok önemli. Tanıyı aldıktan sonra bir doktordan bununla ilgili yoğun ve uzun süren bir aslında sürekli eğitim desteklemeli. Çünkü bu yoğun sürekli eğitimlerle aslında çocuğun normal çocuk gibi iletişim kurabildiğini etkileşime girebildiğini veya davranabildiğini biz biliyoruz” şeklinde konuştu. 
ERKEKLERDE DAHA YAYGIN
Erkeklerde otizmin daha sık görülmesine ve bu durumun nedenlerine de değinen Saltoğlu, “Şimdi nasıl dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu erkeklerde daha yaygın, depresyon kadınlarda daha yaygınsa ve bu birçok toplumu derinden etkiliyorsa aslında otizm de erkeklerde çok daha yaygın olabiliyor ama nedeni hala bilinmiyor” dedi. Saltoğlu son olarak, düzenli bir psikiyatrist veya doktor takibinin otizmde ilerlemeyi ve gerilemeyi görmek açısından önemli olduğunu vurguladı.

Dünya Sepsis Günü'nde kritik uyarılar Dünya Sepsis Günü'nde kritik uyarılar


OTİZME OYUN EĞİTİMİ DESTEĞİ
Antalya'da yaşayan 18 aylık bebek Göktuğ'un ailesi ise oğulları 15 aylıkken, farklı gelişim göstermeye başlayınca Hareket Eğitim Uzmanı Halil Timur'a başvurdu. Göktuğ bebeğin annesi, evlatlarının gelişimi için güzel bir aile eğitimi aldıklarını ve çocuklarıyla etkili oyun ve hareketle gelişim yöntemlerini öğrendiklerini belirtti. Bu eğitimlerin riskli bebek kategorisinde çocuğu olan aileler için gelişimin başlangıcı olduğuna vurgu yaptı. Anne, “‘Hiçbir zaman konuşamayacak gibi bir his bütün düşüncelerimizi ele geçirmişti. Sanki dünyanın sonu gelmiş gibi hissediyorduk. Zaman aleyhimize akıyor, her şey üstümüze geliyordu. Bizi evladımızla sınıyor, gelecek için endişeli hissettiriyordu. Her gün çocuğumuzun daha iyi noktaya gelişini görmek, kaygılarımızı azalttı, bizi çok rahatlattı” diye konuştu. Erken süreçte verilen etkili eğitimlerin sonucu olarak konuşmanın başlamasının çok önemli olduğunu belirten Hareket Eğt. Uzm. Halil Timur, çocuk gelişim safhalarına uygun olarak eğitim verilmesi gerektiğini, özellikle 0-36 aylık riskli bebekler için tanıdan uzaklaşma şansının çok fazla olduğunun önemine dikkat çekti.
OTİZM BELİRTİLERİ NELERDİR?
İlk 3 yaş içinde ortaya çıkan ve yaşam boyu süren, özellikle sosyal ilişkiler kurma ve sürdürmede zorluklara neden olan gelişimsel bozukluk Otizm, sözel, göz teması kurma ve jest-mimik kullanımı gibi sözsüz iletişimde zorluk yaşanması ile karakterizedir. Konuşma kabiliyetinin geç ya da sınırlı olması, kolları sallama ve yüksek seslerden hoşlanmama gibi belirleyici ve tekrar eden belirtiler gösterirler. Otizm her yaşta teşhis edilebilse de semptomlar daha çok yaşamın ilk 3 yılında ortaya çıktığı için gelişimsel bir bozukluk olarak kabul edilmektedir. 

Editör: Emre Gündoğdu