Yüz kırk yıl önce güneyimizde kalan Suudi Arabistan dahil bugün ki Ortadoğu ülkeleri Osmanlıya karşı kışkırtılarak orada sözde devletçikler oluşturdu o gün ki İngiltere.
O dönem Osmanlı karalanmış, kötülenmiş, iftira ve yalanlarla dışlanmış ve Araplar can simidi diye İngilizlere sarılmışlardı.
O yıllardan bu yıllara dek o can simidi su almaya, batmaya devam ediyor.
Aradan yaklaşık yüz elli yıl geçti.
O yıllarda oluşturulan devletler bir türlü kendilerine gelemediler.
Krallar.
Şeyhler.
Emirler.
Baskılar.
Sömürmeler.
Yasaklar derken bir türlü devlet olmayı beceremediler.
Ya da olmalarına izin vermedi can simidi diye sarıldıkları.
Osmanlı'dan kurtulma zılgıtları çektikleri o yıllardan bu yıllara dek hep bir kargaşa hep bir isyan hep bir savaş yaşadılar.
Bu devletler İngiltere'den sonra can simidi diye bu kez Amerika'ya sarıldılar.
Olmadı.
Soyuldular.
Esat Rusya'yı can simidi sandı.
Kucağına atladı.
Kurtarıcı olarak görüyordu.
Olmadı.
İran'a döndü, mezhep birlikteliği ile can simidi olacağını zannetti.
Olmadı, olmuyor.
Olmayacağını görecek.
Filistin ortada, durumu belli.
Lübnan çaresiz ve güçsüz.
Can simidi arıyor ama bulamıyor.
Suriye batakta.
Ürdün kendisini ABD'nin kucağına bırakmış durumda.
Onu can simidi sanıyor.
Kuveyt öyle.
Katar öyle.
Birleşik Arap Emirlikleri aynı havadalar.
Oysa can simidi olarak gördükleri ne İngiltere ne Amerika ne Siyonist İsrail Ortadoğu'ya can simidi olamazlar.
Olmadıklarını yakın tarih gösterdi.
Oysa Araplara ve Ortadoğu'ya can simidi olacak tek devlet Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milletidir.
Ancak, bunu anlayacak kafa onlarda yok.