Çölyak hastalığına dikkat çekmek ve bu konuda toplumsal bilinç oluşturmak amacıyla her yıl 9 Mayıs Dünya Çölyak Günü olarak kutlanıyor. Lider Gazete’ye özel açıklamalarda bulunan ve bu konuda duyarlılık çağrısı yapan Antalya Çölyak Derneği Başkanı Hakan Yılmaz, “Hastalık temel olarak ince bağırsağı etkiler ancak farklı organ ve sistem etkilenmeleri de söz konusudur. Hastalık diyete tahılların eklenmesinden sonra her yaşta ortaya çıkabilir. Çölyak hastası olan vatandaşlar ve çölyak hastası çocuğu olan ebeveynler nelere dikkat etmeli? Neler yapmalı?” bunlar hakkında bilgi verdi.
“YÜZDE 50 ORANLA DAHA FAZLA OLUYOR”
Genelde genetik kalıtsal olan aileden geçen bir rahatsızlık olarak görülen çölyakın genetik hastalıklar listesine de alındığına dikkat çeken Yılmaz, “Genetik faktörlere bakıldığı zaman çölyakın pozitif mi negatif mi olduğu görülebiliyor. Genetik taşıyıcı olan bir insanın çölyak hastası olduğu söylenemez. Hasta olması ayrı bir konu, genetik olarak taşıması ayrı bir konu. Yalnız şöyle bir problemiz oluyor. Çölyaklı bir annenin çocuğunun hasta olması diğer bireylere göre yüzde 50 oranla daha fazla oluyor. Bakanlığın rehber çalışmasında da bildirildiği üzere şu anda mevcutta 4 tip çölyak var. Hepsinde de kanda pozitiflik mevcut olması gerekiyor. Endozkopide negatif çıkıp kanda pozitif olan tipler var “ diye ekledi.
“HASTALIĞIN SEBEPLERİ GLUTENDİR”
Hastalıklar içinde en şanslı grup olan çölyak ilaca bağımlı olmadan, bir ilaç tedavisi görmeden tedavisi olan neredeyse tek hastalık olduğuna vurgu yapan Yılmaz, şunları söyledi:
“Hastalığın sebepleri ise glütendir. Glüten buğdayın içerisinde bulunan 5 protein yapısından 2’si gliadin ve glütenin proteinlerinin birleşerek glüten isimli birleşik bir protein yapısını oluşturmasıdır. Bu birleşik yapının immün sisteminin verdiği yanıtla bağırsağa zarar vermesiyle ortaya çıkıyor. Bu yüzden çölyaklının en çok dikkat edeceği şey glütenden uzak durmasıdır. Maalesef ki buda o kadar kolay değil. Çölyakı bilmeden çölyaklı olanlar var. Yıllarca başka hastalıklarla mücadele edip aslında temelde altta yatan sebep çölyak oluyor. En önemli şey glüten duyarlılığını tüm topluma yaymak. Bütün noktalarda okullar, kantinler, lokantalarda her yerde glütenin çölyaklıya vermiş olduğu zararı anlatmamız gerekiyor. Ürün portföyünün arttırılması gerekiyor.”