Son dönemde kamuoyunun gündemine oturan bazı olaylar özellikle Ece Gürel vakası toplumun ruhsal boşluklarına ayna tuttu.

Belirsizlik, kaygı ve yönünü kaybetmişlik hissiyle mücadele eden bireyler, çareyi bilimsel temellerden uzak, denetlenmeyen ve kontrolsüz “spiritüel öğretilerde” aramaya başladı. Ancak burada durmamız gerekiyor. Çünkü bu arayış; farkında olunmayan psikolojik riskleri beraberinde getiriyor. Bir Yolculuk Gibi başlayıp bir çıkmaza dönüşebiliyor.

Meditasyondan enerji çalışmasına, kuantum farkındalıktan bilinçaltı temizliğine uzanan birçok alanda, hiçbir psikoloji eğitimi olmayan kişiler tarafından verilen eğitimlere yüzlerce, hatta binlerce lira ödeniyor. Ancak bu süreçlerde bireyler, bilinçli farkındalık kazanmak yerine; manipülasyon, korku, bağımlılık ilişkileri ve travma derinleşmesi gibi sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyor.

Kimi zaman kişilik bölünmeleri, kimi zaman psikotik ataklar… Ve çoğu zaman, bu durumların asıl nedeni fark edilemiyor.

Ruh Sağlığı: Eğitimle, Bilimle, Uzmanlıkla Korunur

Ruhsal denge arayışı elbette kıymetlidir. Ancak bu yolculukta kiminle ve nasıl ilerlediğiniz belirleyicidir. Ruh sağlığı bir eğlence, sezgi ya da enerji meselesi değildir.

Bu, insan zihninin ve duygusal yapısının incelikli, hassas ve bilimsel temelde değerlendirilmesi gereken bir alandır.

Peki Ne Yapılabilir?

1. Bilim temelli kaynaklardan bilgi edinilmeli.

Psikoloji biliminin sunduğu açıklamalar, deneyler ve vaka temelli bilgiler rehber alınmalı.

2. Hizmet aldığınız kişilerin mesleki kimliğini mutlaka sorgulayın.

Diploma, yetki belgesi ve uzmanlık alanı sorgulanmalı. “Enerjist”, “yaşam koçu”, “bilinçaltı terapisti” gibi unvanların çoğu resmi değildir.

3. Ruhsal zorlanma durumlarında bir uzmandan destek alınmalı.

Yaşadığınız duygusal sorunlar, çözülmemiş travmalar ya da varoluşsal sorgulamalar için ilk başvuracağınız kişi, klinik ya da psikolojik danışmanlık eğitimi almış bir uzman olmalıdır.

Ruh sağlığımızı korumak, aynı zamanda yaşam kalitemizi, ilişkilerimizi ve geleceğimizi de korumaktır. Bireylerin yaşadığı zorluklar; sezgisel, metafizik ya da mistik yollarla değil, ancak bilimsel ve etik zeminde anlaşılabilir ve çözümlenebilir.

Spiritüel merak ve arayışlara sahip olmak elbette bir tercihtir; fakat bu arayışın kişinin ruh sağlığını zedelemeyecek, istismar alanına dönüşmeyecek şekilde sınırlandırılması gerekir. “Toplum olarak artık farkındalık kazanmalı, aldığımız destekleri sorgulamalı ve özellikle gençlerimizi korumalıyız. Ruhsal dönüşüm arayışı, asla psikolojik sarsıntıya dönüşmemeli. Bu nedenle bireylerin danışmanlık aldıkları kişilerin uzmanlık belgelerini sorgulamaları, bilim temelli kaynaklardan faydalanmaları ve ihtiyaç duyduklarında psikolog ya da psikiyatristlerden destek almaları hayati önemdedir.”