Çocuklar anne-babalarının kendileri ile ilgili duygu ve düşüncelerine çok duyarlıdırlar. Anne-babaları tarafından kabul edilip edilmediklerini, anlaşılıp anlaşılmadıklarını anne-babalarının düşündüklerinden çok daha iyi düzeyde kavrarlar.
Anne-babası tarafından yeterince ilgi ve sevgi görmeyen çocuk anne-babası tarafından reddedildiğini algılar ve bu algı bir çocuk için, anne-babaların deyimiyle “yaramaz çocuk” olmak için çok geçerli bir gerekçedir.
***
Çünkü anne-babası tarafından reddedildiğini, sevilmediğini düşünen çocuk içindeki anne-babasına karşı duyduğu öfkeyi yaramazlık yaparak dışarıya yansıtır. Kendince şöyle bir mantık kurar: “Madem ki siz beni sevmiyorsunuz, beni anlamıyorsunuz, beni kabul etmiyorsunuz, o halde ben de sizin söylediklerinizin tam tersini yaparım!”
***
Çocuklarda görülen davranış bozuklarının ya da uyum sorunlarının hiç birisi nedensiz değildir. Çocuklarda görülen davranış bozuklukları ya da uyum sorunları çocuğun kendi içinde yaşadığı duygusal çatışmaların dışarıya yansımasıdır.
Bu nedenle eğer bir çocukta davranış bozukluğu ya da uyum problemi görülüyorsa, yapılması gereken çocuğu yargılamak ya da eleştirmek değil, çocuğun neden böyle davrandığını anlamaya çalışmaktır.
***
Anne-babalar çocuklarına duyarlı olabilir ve onların dünyalarını doğru algılayabilirlerse çocuklar anne-babaları tarafından kabul edildiği algısına sahip olurlar. Bu da çocuk ve anne-baba arasındaki pek çok sorunun çözümü için bir anahtardır
Sevgili anne-babalar lütfen aşağıdaki çocuğunuzun dilinden size yazılan “pulsuz dilekçe”yi okuyun ve sonrasında çocuğunuzu ve kendinizi yeniden gözden geçirin. Görecesiniz ki, pek çok problemin çözümü için bazen sadece anlamak bile yeterli olabilir…
***
Sevgili anneciğim, babacığım; bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim:
Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşılarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her zaman koruyup kollamayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim yapayım. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım?
***
Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz sözler vermeyin. Sözünüzü tutamayınca size olan güvenim azalıyor.
***
Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak hiç kısıtlanmayınca ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan edemiyorum. (devamı yarın)