Soyadı Türk kendi Kürt olan DEM'li Ahmet Türk: "Türkler ve Kürtler yeniden kucaklaşmalı" diyor.
Günaydın Ahmet bey.
Biz asırlar boyu Türk Kürt kardeşliğini içten içe yaşıyoruz.
Bayram da Seyran da.
Düğünde dernekte.
Ölümüzde dirimizde zaten hep kucak kucağayız.
Siz bunu yeni farketmiş olabilirsiniz.
Amerika'nın, İngiltere'nin, İsrail'in, AB'nin tuzağına düşüp, onların yalanlarına kanıp kucağımıza Kürdistan bombasını koyup Türk kardeşini sırtından bıçaklayan kimlerdi acaba?
Yeni mi farkına vardınız?
On binlerce Kürt gencini aldatıp, dağ'a kaçırıp Mehmetçiğin kurşunlarına hedef yapıp kırdırdıktan sonra mı?
Binlerce Mehmetçik şehit olduktan sonra mı?
Binlerce masum insan "Kürtlerin hakkını savunuyoruz" yalanıyla öldürüldükten sonra mı?
Biz yıllardır "Türk Kürt kardeştir" demiyor muyuz?
Bunu duymadınız mı?
Biz yıllardır "Kürt kardeşlerimizle aramızı açmaya çalışanlar kalleştir" demedik mi?
Hâlâ, şu anda bile mecliste sizin partinizin içinde kimi milletvekilleri
"Bizim topraklarımızda..." diye ayrımcılık yapmıyor mu?
Bir başkası "Gazze'ye çeviririz..." diye kimi tehdit ediyor?
Şimdi, siz yeni farkına varıp "Türkler ile Kürtler yeniden kucaklaşmalı" deyip elinizi uzatırken TBMM'de hâlâ ayrımcılıktan söz eden vekilleriniz var.
Siz bu kardeşlik turlarına çıkarken onların haberi yok mu?
Yoksa partinizin içinde sizden faklı düşünen şahin kanadınız var ve onlar Kandil'den yanalar mı?
İçinizde "Kucaklaşmayı" istemeyen pekiştirilmesine razı olmayanlar mı var?
Var ve siz önce dönün parti içinize, kendi aranızda Türk Kürt kardeşliğini özümseyin sonra parti turlarına devam edin.
Çünkü sonra ne derler biliyor musunuz?
"Bu ne perhiz bu ne turşu"
Öyle değil mi Ahmet bey.
Bizim, Türklerin asla Kürt kardeşlerimizle, halkımızla bir sorunumuz olmamıştır ve asla da olamaz.
Ancak, aldatılan Kürtler nihayet gerçeği geçte olsa görmüş, anlamıştır.
O nedenle Türkler ve Kürtler hep kucak kucağadır ve sizin "yeniden kucaklaşma" isteminiz garip karşılanmıştır.
Dediğim gibi siz önce partinizin içine dönün ve bu sözünüzü onlara "Türk Kürt kardeştir, aramızı açmaya kalkan kalleştir" deyin ve biz de bunu duyalım.
Ve ayrıca, kırk yıldır sürdürülen terörün aldığı canları, tahribatları nereye koyacağız ve nasıl görmezden, bilmezden geleceğiz de hiçbir şey olmamış gibi İmralı kapıları ardına kadar açılacak?
Bırakın, kardeşliği düşmanlığa çevirenler cezalarını çeksinler.
Var mısınız?