Seni sahtekâr seniii. Televizyonda reklamları izliyorum. Ünlü bir kaç marka pizza reklamı vermiş.
İzlerken insanın ağzı sulanıyor.
"Olsa da yesek" diye aklımızdan geçiyor.
Ertesi gün marketten alıp geliyoruz.
Açıyoruz dörtlü paketi.
Fakat o da ne?
Bu nasıl pizza böyle.
Üzerinde reklamlarda ki gibi ne peynir var ne diğer salam, sucuk ve diğer katkılar.
Canım sıkılıyor ve ağzıma geleni sayıyorum o pizzayı yapanlara, reklamı verenlere.
Aldatılıyoruz.
Soyuluyoruz.
O pizza piyasaya sürülmeden önce ilgili bakanlıktan "Olur" almış.
Bakanlığa tam da reklamlarda ki gibi bol peynirli ve diğer gıda ürünleri konmuş, gösterilmiş, pişirilmiş, yenmiş ve "Satılabilir" onayı almış.
Ancak piyasaya sürülüp satılanların hiç biri bakanlığa "Örnek" verilenden değil.
Reklamdaki başka satılan başka.
Kutu süt öyle.
Pizza böyle.
Çay böyle.
Bal böyle.
Sucuk böyle.
Et köftesi böyle.
Hangi birini sayayım ki?
Bakanlıktan hiç kimse bunların kendilerine "Onay" almak için getirilenlerin hiç birine benzemediğini görmüyorlar mı?
O ilgili kişiler kendilerinden onay alan o ürünlerin farklı olup olmadıklarını anlamak için hiç mi denetleme yapmıyor veya bir tane alıp evlerinde açıp bakmıyorlar?
Herşey "Onay" alana kadar mı?
Halk soyuluyor görmüyorlar mı?
Halk aldatılıyor bilmiyorlar mı?
Bilmiyor, görmüyor, alıp yemiyorlarsa
bir tanıdıkları, bildikleridemi bu yanlışlığı, sahtekârlığı kendilerine anlatmıyor, şikâyet etmiyor?
Kimse bunu yapamıyorsa işte ben yapıyorum.
Ey ilgili bakanlık birimi!
Marketlere gidin, sizin onay verdiğiniz ürünler ile satılanlar arasındaki farkı görün ve gereğini yapın.
Gereği, para cezasının en ağırından olması ve piyasadaki ürünlerin toplanıp, onay verilen gibi olana dek üretimin durdurulması sağlanmalı.
Yeter artık bu sahtekârlardan çektiğimiz ve "Enayi halk" yerine konmamız.
Canımızı yakanların canları yanmadıkça düzelme olmaz.