Bu durumun kanserojen hastalıkların temel nedenlerinden biri olduğunu vurgulayan Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, motorla su taşınmasının 2010 yılından bu yana yasak olduğunu hatırlatarak, “İçtiğimiz damacana sularımız var. Bunlarla ilgili ciddi bir sorunlarımız var. Biz piyasaları denetlediğimizde maalesef ilgili kurumların bu konudan çok uzak olduğunu gördük. Sular maalesef güneş altında ve korumasız şekilde tarihleri geçmiş vaziyette görüyoruz. Dolayısıyla bu kanserojen dediğimiz hastalıkların en başlangıcı da buralardan çıkmaktadır” dedi.
“KANSEROJEN MADDELER SUYA KARIŞIYOR”
Damaca suların güneş altında bekletilmesinin ve açıkta taşınmasının ciddi riskler içerdiğine dikkat çeken Gündüz, “Çünkü bu damacana sularının veya pet şişelerdeki sular herhangi bir aşırı sıcak veya aşırı soğukta çalkalandığı zaman veya oynadığı zaman ciddi hastalıklara neden oluyor. Zaten bu suların servis araçlarında gelmesi lazım. Motorlarda görüyoruz ki; 2010 yılında Hıfzısıha’nın aldığı kararlara göre motorla su taşınması yasaktır. Bu sular damacanada çalkalandığı için ve yük bindiği için damacanadaki kanserojen maddeler suya karışmaktadır” diye konuştu.
Sorumluluğun mülki amirliklerde olduğunu söyleyen Gündüz, valiliklerin, kaymakamlıkların büfeleri, marketleri ve bakkalları denetlemesi gerektiğini belirtti.