Bir kez daha yandık!..

İçimiz acıdı.

Yüreğimiz yandı.

Kor düştü ocaklara.

Feryatlar bir daha arşa çıktı.

Mehmetçikler kara toprağa bir daha düştü.

Kırk yılı aşkındır bu acıyı yaşar olduk.

Her gün bir şehit verdik.

Kâh bir bir...

Kâh üçer beşer...

Kâh dokuzar onar...

Kâh yirmişer, otuzar şehitler verdik.

Kara günler yaşadık.

Bu kara günleri bize dost bildiklerimiz yaşattı.

Kırk yıldır da yaşatıyor.

Güneşin Anadolu'yu kavuran sıcağında vurdular kalleşçe Mehmet'i.

Kışın buz kesen soğuğunda baskın verdiler.

Birer, beşer, onar, yirmişer olarak  şehit oldularsa vatan uğruna Mehmetler; senin için, benim için, bizim için de oldular.

Acımızın tarifi yok.

Şehit gelmesini kanıksadık mı?

Asla ve kat'a.

Devletin bekası için.

Milletin bekası için.

Bayrağın bekası için yiğitçe can veren Mehmetçiğin şehitliği kanıksanmaz.

Alışılmış olay sanılmaz.

Normalmiş gibi sıradan olay sayılmaz.

Düşman dışarıda, kapıda.

Düşman içimizde, yanı başımızda.

Hain saldırılar dur durak bilmiyor.

Mehmetleri bir kez daha toprağa verdik.

Ülkemiz büyüdükçe çelme takanlar çoğalıyor.

Kardeşi kardeşe kırdırıp köleleştirme hesapları olanlar var.

Dün "Haçlı orduları" idi adları.

Bugün “Koalisyon güçleri"

Akif ne güzel söylemiş:

"Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda"

Bin yıldır şehitler veriyoruz Anadolu müdafaasında.

Kanlar toprağa düşüyor.

Bugün de öyle.

Mehmetçik kanıyla sulanmaya devam ediyor Anadolu toprağını.

İçimiz yanmaya devam ediyor.

Ocağımıza ateş düşmeye devam ediyor.

Bizim, Anadolu'nun düşmanı çok.

Biz dokuz şehidimize kan ağlarken; hemen şurada oyun havaları çalarak seçim çalışması yapan partiler ve partililer var.

Ey mübarek Anadolu!

Bilsen o kadar çok sevenin olduğu kadar; seni parçalayıp, bölmek isteyenler de var ki...

Hangi birine ne diyelim?

İçi bizi yakar dışımız el alemi yakar.

Allah devlete, millete zeval vermesin.

Vatan sağ olsun!