Yıllardır yazdık, çizdik, söyledik ve nihayet adım atıldı. Aslında çok geç kalınmış bir adım olsa da sonuç itibarıyla bir adım atılması bile sorunun yetkililer tarafından görülmesi demektir. 
***
Sokakları mesken tutup adeta çeteleşen ve birer korku mekanizması haline dönüşen başıboş köpek sorunundan bahsediyorum. Her yıl yüzlerce vaka, bir o kadar ölüm ve nihayetinde yaralanan binlerce insan...
***
Uzaya astronot gönderdiğimiz bir dönemde böylesi bir olayı konuşuyor olmak bile aslında başlı başına bir utanç kaynağı olmalı bizim için ancak birileri sesini fazla çıkardı diye çözüm bulunması hep ertelendi. Ertelendikçe de sorunlar yumak gibi büyüdü. 
***
Halbuki erken teşhis gibi erken tedbir de bu konuda bize çok yol aldırabilirdi ama haklı olanlar değil de sesi çok çıkanların sözü dinlenince maalesef boyut büyüdü.  
***
Şimdilerde de sesi çok çıkanlar hoplayıp zıplamaya başladı ancak evladını, kardeşini, anne veyahut babasını bu bela yüzünden kaybedenlerin durumunu düşünerek asla ve asla geri adım atmamak gerekiyor. 
***
Sokaklardan bu bela öyle ya da böyle temizlenmeli sokaklar insanlarımız için güvenli hale getirilmelidir. Bunu söylerken mama lobilerinin papağanı olmuş sözüm ona hayvanseverlerin iddia ettiği, katletme, itlaf veya uyutma gibi formüller değil de insana yakışır bir çözüm üretilmelidir. 
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifade ettiği gibi o canların rahat bir şekilde hem beslenmesi hem de sağlıklı olabilmesi için doğal barınaklar yapılmalı ve sevecek olan da besleyecek olan da orada istediğini yapmalı. 
***
“Biz yaradılanı yaradandan ötürü sevme” anlayışından hareket ederek eşref-i mahlukat olan insanı huzurlu, güvenli ve rahat şekilde sokaklarımızda gezdirebilmeliyiz. Yani kısacası herkes ait oldu yerde olmalı ve kimse kimsenin özgürlük hakkına tecavüz etmemelidir.