Suriye'de Esat kaçtı derdi İran'a düştü. İran devlet başkanı Hamaney ülkemizin adını anmaya çekinerek:

"Esatın devrilmesinde kuzey komşusu rol oynadı" diyor.
Bizi kast ediyor.
"Amerika yaptı" diyor.
"İsrail'in parmağı var" diyor.
Suriye'yi bu hâle getirenlerin başında kendilerinin olduğunu atlıyor.
Aklınca Ortadoğu'da büyük devlet olarak kendilerini görüyor.
İran halkının içinde bulunduğu huzursuzluğu yatıştırma gayretinde.
"Cambaza bak cambaza" oynuyor.
Oysa ülkesi fokur fokur kaynıyor.
Az biraz  güçlü bir rüzgar esse darmadağın olacaklar.
Üçe dörde bölünecek İran.
Haştişabi örgütü ile terör estiriyorlardı.
Kendilerinin örgütlediği teröristlerle hem Yemen'de hem Irak'ta hem Suriye'de terör estiriyorlar.
Mezhep kavgasını körüklüyorlardı.
Esat ile aynı mezhepte oldukları için ona destek veriyordu.
İran'da eğer biraz İslami merhamet olsa Esat'ın on binlerce insanı hapishanelerde idam edilmesine izin vermezlerdi.
On binlerce insanın işkence edilmesini öğrendiklerinde hâlâ Esat'ı destekliyor olmazlardı.
Türkiye'yi Suriye'de işgalci göstermeye çalışıyor bay Hamaney.
"Kuzeyden gelen ülke" diyerek direk adımızı anmaya çekiniyor.
Amerika ve İsrail ile bizi bir tutuyor.
Onlarla yandaş görüyor.
İşgalci ve terör destekçileri ile bizi aynı kefeye koyuyor.
Türkiye'yi kendi ülkesi İran gibi orda burda ve komşu ülkelere terör desteği veriyor sanıyor.
Ve açık açık "Türkiye" diyemiyor. "Suriye'nin kuzey komşusu"
diyor.
Biz komşularımızla iyi geçinmek, dostluk ilişkileri içinde olmak isterken onlar ha bire kin ve nefret söylemleriyle bizi hasım yapma gayretindeler.
Bir kez daha şu söz gerçekliğini ortaya koymuştur ki:
"Türkün Türkten başka dostu yoktur"