Durmak yok.
Öldürmeye devam.
Katliama devam.
Soykırıma devam.
Bebek, çocuk öldürmeye devam.
Kadın, yaşlı, genç demeden öldürmeye devam.
Hastaneleri, okulları bombalamaya devam.
Çadırları, barakaları ve Filistinlilerin yaşadıkları, sığındıkları neresi varsa bombalamaya devam.
Durmak yok, öldürmeye devam.
Susuz kalarak, aç kalarak  ölmeye devam.
İsrail durmuyor.
Dur durak bilmiyor.
Hiç kimseyi duymuyor.
Hiç kimseyi hesaba katmıyor.
Hiç kimseyi dinlemiyor.
Amerika'yı arkasına almış bildiğini yapıyor.
Dünya başkentlerindeki protestoları görmüyor.
Dünya ülkeleri büyük kentlerindeki İsrail kınamalarını izlemiyor.
Görmezden geliyor.
Duymazdan geliyor.
Bilmezden geliyor.
Amerika, Fransa, İngiltere, Almanya, Kanada, Avusturya gibi bazı ülkelerin Siyonizmi destekleri nedeniyle Netanyahu cesaret buluyor.
Yılmıyor.
Öldürmeye alışmış ruh haliyle durmuyor.
Durdurulamıyor.
"Durmak yok öldürmeye devam" diyor.
Gazze ölüyor.
Filistin can çekişiyor.
İslâm ümmeti çaresiz.
Müslümanların yüreği yanıyor.
Kudüs kan ağlıyor.
İsrail öldürüyor.
Avusturya başbakanı bir toplantıda:
"Yaşları yedi , sekiz on, on beş olan tüm Filistinli çocuklar, gençler toplanıp idam edilmeli" diyecek kadar cani ruhlu batı dünyası, kan emici Netanyahu'ya bu gibi cesaret verici konuşmalarla destek veriyor.
İslâm dünyası şimdilik büyük bir kin ve nefret ile yürekten ve samimi olarak ellerini semaya açarak ve arşa çıkan canhıraş feryatlarla bir şekilde ancak ve şimdilik beddua edebiliyor.
"Beddualar birşey değil, işe yaramıyor" demeyin sakın.
Müslümanların en büyük silahı duası ve bedduasıdır.
Durmak yok.
Allah'a dua ve İsrail ile Siyonizme beddualarla tekbire devam.
Allahu Ekber.