Bir insanın toplumda gururunu kırar isen o insanla arandaki dostluk köprüsünü yıkmış, kin gölünü de oluşturmuş olursun. Ağzımızdan çıkan, çıkacak olan cümlelere çok dikkat etmek lazım.
***
Günümüzde bazı insanların iletişim hassasiyetleri neredeyse kaybolmuş durumda. Karşısındaki muhatabı en yakın arkadaşı bile olsa empati yapmadan, onun kırılmasını umursamadan konuşuyor.
***
Ne olursa olsun bu kadar rahatlık olamaz. Ağzından çıkan cümlenin karşındakine nasıl etki edeceğini düşünmen gerekiyor. Onu kırıp geçecek, canını yakacak şekilde konuşmamalısın.
***
İçinden geçen her şeyi bir filtreleme yapmadan dışarı çıkaramazsın. Çerini çöpünü karşındakinin üstüne dökemezsin. Bu bir saygı, nezaket kuralıdır. İnsan olmanın gereğidir.
***
Bir de ‘ben açık sözlüyüm’ diye her istediğini konuşanlar var. İster açık sözlü deyin ister dalağım dışarda deyin ister ben düz adamım deyin. Ne derseniz deyin ama usul ve adap bilmek zorundasınız.
***
Kendinizi adlandırdığınız sıfat her ne olursa olsun bu size istediğiniz rahatlıkta konuşma hakkı vermez. İnsanlar kendisine olan saygısından, edebinden susuyor diye frensiz araba gibi gidemezsin.
***
Bir nevi haksız haklının ödünü koparıyor artık. İnsanların kibar, nezaketli ve edepli olması saf ya da salak olduğu anlamına gelmez. Biraz empati yapabilsek insan olduğumuzu hatırlayacağız sanırım.
***
Her sözü zamanı ve o günkü şartları içerisinde değerlendirmek gerekir. Aksi takdirde doğru ve mantıklı bir sonuca ulaşamayız.
***
Şu dünyada insanlara karşı iyi giyinmek ve iyi görünmek güzel. Eğer kalbimizi de iyi beslersek ve yaşam boyu iyi hareketlerde bulunursak inşallah Rabbimizin bizden razı olmasına sebep olur.
***
Uyumlu giyinemeyebilirsiniz, en fazla insanlar beğenmez. Ama kalbimizi kötü besler, kötü hareketlerimize devam edersek Allah korusun ahirette cehenneme gitmek için alt yapıyı oluşturmuş oluruz.
***
Bal kaymak dile damağa lezzet verir. Güzel, hikmetli sözlerin yumuşak bir tonda söylenmesi ruha ve kalbe tat verir. Güzel söz hararetten çatlamak üzere olan bir insanın suya kavuşması gibidir.
SON SÖZ
Tebessüm edin; çünkü önünüzde, en azından ‘BİR İYİLİK’ yapabilecek bir gününüz var. Tebessüm edin; çünkü önünüzdeki gün içinde, en azından ‘BİR BİLGİ’ kazanabilme fırsatınız var. Tebessüm edin; çünkü en azından ‘BİR İNSAN’ın sizin tebessüm ettiğinizi görmeye ihtiyacı var. ‘Muammer Erkul’