Erdoğan "Libyaya'ya, Karabağ’a nasıl girdiysek İsrail'e de gireriz" dedi.
Amerika karıştı.
Avrupa heyecanlandı.
NATO tedirgin oldu.
PKK'yı endişe sardı.
İsrail'in etekleri tutuştu.
Yani?
Ortalık karıştı.
Dünya gözünü bize dikti.
Erdoğan dediğini yapıyor.
Blöf yapmıyor.
Hayali konuşmuyor.
Pekiiii?
Girer miyiz, girmez miyiz?
Yoksa giremez miyiz?
Gireriz.
İnsanlık adına gireriz.
İnsan hakları adına gireriz.
Müslümanları korumak, kollamak için gireriz.
Masum ölümleri önlemek için gireriz.
Katliamları, soykırımı önlemek için gireriz.
Neden girmeyelim ki?
Yeteri kadar seyrettik.
Yeteri kadar sabrettik.
Yeteri kadar uyardık.
Yeteri kadar sert çıktık ama anlayan olmadı.
Dinleyen olmadı.
Çılgın Türkler'in ne yapacağını kestiremeyenler şu an şaşkınlar.
"Türkler bunu yapar mı?" sorusunu şimdi birbirlerine soruyorlar.
İnsanlık onurunu kurtarmak adına tarihimizden aldığımız güç ile İsrail'e gireriz.
Silahsız masum insanları öldürürken aslan kesilen sinsi ve aşırı korkak olan Simon, Mehmetçik karşısında nasıl kuyruk kıstırıp kaçar görürsünüz.
Şimdi herkes şunu soruyor:
"Amerika'ya rağmen Türkiye İsrail'e girer mi?"
Ne o?
Şüphen mi var?
Girer tabi!..
Girer ve tarihinden, dininden, imanından, ırkından aldığı güç ile insanlık adına girer.
Gireriz ve şanımıza yakışanı yaparız.
İçerideki AB ve ABD hayranı kişi, kurum ve işbirlikçiler Erdoğan'ın bu sözüyle hayrete düştüler, şaşırdılar.
İsrail'e gireriz diye tepki verenler de olur belki ancak onlar umursanmazlar.
Erdoğan öyle bir zamanda "İsrail'e de gireriz" dedi ki birilerinin ödü koptu.
Allah'ın izniyle biz hazırız.
Ya Allah Bismillah, Allahu Ekber!..
