Öyle garip, öyle tuhaf şeyler oluyor ki gülelim mi ağlayalım mı bilemiyorum.

Kimi olaya gülüyorum.

Kimi olaya ağlıyorum.

Kimi olaya şaşırıyorum.

Kimi olaya sinirleniyorum.

Kimi olaya tepki veriyorum.

         *       *       *   

İzmir körfez de balık ölümleri yaşanmış.

Binlerce balık sahile vurmuş.

Su yüzeyine çıkmış.

Kokuşmaya başlamış.

"Fabrika atıkları yüzünden oluyor" denmiş.

"Deniz kirliliği nedeniyle oluyor" denmiş.

"Belediye atık suların drenaj kanallarını temizlemiyor o nedenle oluyor" denmiş. 

Velhasıl, herkes bir şeyler söylemiş.

Halk tepki verince İzmir büyükşehir belediye başkanı konuyla ilgili açıklama yaptı.

Dinledim.

Önce şaşırdım.

Sonra güldüm.

Başkan: "O balıklar bizim balıklarımız değil, dışarıdan gemilerle getirilmiş bizim denizlerimize bırakılmış" dedi.

Güler misiniz, ağlar mısınız yoksa şaşırır mısınız?

            *      *      *    

Genç kızın başı kapalı.

Üniversite mezunu.

Başarılı.

Bir iş yerinde çalışmak için başvuru yapmış.

Müracaatı incelenmiş.

Fotoğrafına bakılmış.

Bir de ne görsünler!

Genç bayanın başı kapalı.

"Olmaz" demişler.

"Biz başı kapalı bayanla çalışamayız" demişler.

Saçı başı açık olmalı.

Üstü başı açık olmalı.

Dekolte giyimli, degaje yakalı olmalı.

Ne o öyle, kapalı mapalı bir  bayan.

Olmaz.

O iş yeri, beyni çalışan, başarılı bir bayan değil, kılığı, kıyafeti gösterişli, podyum da yürüyen manken gibi bayanlar arıyormuş herhalde.

Güler misiniz, ağlar mısınız bilemiyorum.