24 Temmuz 2024 tarihinde ABD Temsilciler Meclisinde İsrail terör örgütü elebaşı, Gazze kasabı Netanyahu'nun konuşmasının hemen akabinde, Türkiye haklı Filistin davasının bir kez daha yüksek perdeden dünyaya haykırılması için Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ı TBMM'ye davet etmişti. 
***
Bir nevi mütekabiliyet esası içeren bu çağrı çeşitli sebeplerle ertelenmek durumunda kalmıştı. Sonrasında Hamas siyasi büro Başkanı İsmail Heniyye'nin sehit edilmesiyle süreç biraz uzasa da nihayet gerçekleşti ve Mahmut Abbas tüm dünyaya o hitabı gerçekleştirdi. 
***
İçeriği ve verdiği mesajları bakımından elbette son derece önemli bir konuşmaydı. Ancak bir çok kişi belki de aynen benim düşündüğüm gibi "be arkadaş neredeydin şimdiye kadar yahu" demiştir. 
***
Hele hele "arkadaşlarımızla karar aldık hep beraber Gazze şeridine gideceğiz" cümlesi belki de 7 ekimden bu yana yapılan tüm çabaların en önemlisi olacak. Keşke; Mahmut Abbas ve onun zihniyetindeki birçok isim Türkiye'nin ilk andan itibaren ortaya koyduğu olağanüstü çabaya el vermiş olsa idi. 
***
Belki de bu gün sayıları yüz binlerle ifade edilen insanlar şehit olmayacak, tüm dünya daha erken bir adım atacaktı bu konuda. Yine de zararın neresinden dönülse kârdır anlayışında olduğu gibi inşallah bundan sonrası güzel olur ve akan kan bir an evvel durur. 
***
Bu arada Mahmut Abbas Gazze'ye gitme kararına eşlik etmesi için Arap dünyasına da çağrı yaptı ancak benim bu konuda hiç mi hiç umudum yok açıkçası. Çünkü katliam başladığı günden bu yana Arap liderler bırakın destek olmayı kafalarını kuma gömerek bir nevi İsrail terör örgütüne destek verdiler.
***
Elbette bu konuşmanın yansımaları önümüzdeki günlerde uluslararası toplumda daha net anlaşılacak ancak özellikle 7 Ekim’den itibaren muhataplarının suratlarına okkalı bir şamar vururcasına BM'nin yapısının yeniden ihdas edilmesi çağrısı yapan ve "Dünya beşten büyüktür" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın haklı mücadelesi daha net anlaşılacaktır.