İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin STK’lara verdiği bütçeler bebek katilinin afişlerine ve bölücü terör örgütü pkk paçavralarına harcanmasın diye!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin salonlarında düzenlenen etkinliklerde bebek katili öcalana Sayın denilemesin diye!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin imkanları kullanılarak terör propagandası ve bölücülük yapılamasın diye!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ona buna diyet ödemesin yalnızca halka hizmet edebilsin diye!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde başkan değişimi şart!
Cumhur İttifakı adayı, önceki dönem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise en doğru ve güçlü aday.
Dün Murat Kurum’un ‘Sadece İstanbul’ temasıyla düzenlediği ‘Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu’ programını heyecanla izledim.
Sayın Kurum, seçim kampanyası değil adeta İstanbullular için bir müjde sağanağı ortaya koydu.
Dersine çalışmış ve son derece iyi hazırlanmış bir görüntü veren Sayın Kurum’un sorunun çözümüne odaklanmış projeleri akıllarda yer etti.
Emeklilere yönelik kaleme aldığın yazılarda da savunduğum üzere ‘Büyükşehir Belediyeleri devreye girmeli’ fikrinin Sayın Kurum’un vaatleri arasında olması benim için önemliydi.
İhtiyaç sahibi emekliye 2 bin 500 lira destek vaadinde bulunan Kurum, başka birçok başlıkta daha proje açıkladı.
En az projeler kadar ‘Sadece İstanbul’ temasını da beğendim.
Anlıyoruz ki Sayın Kurum seçilirse İBB Başkanı’nı Tunceli’de, Hakkari’de, Trabzon’da, Diyarbakır’da miting yapmayacak.
Sadece İstanbul ile ilgilenecek ve İstanbul için çalışacak. İstanbul, kayak tatili uğruna ihmal edilmeyecek…
Bu son derece önemli mesajı İstanbulluların iyi anlaması gerekiyor.
İstanbul’u kazanmak için yalnızca İstanbullular değil diğer iller de çalışmalı. Birileri hala rant paylaşımı ve siyasi bölüşüm pazarlıkları içerisindeyken İstanbul’u düşünen, planlayan ve İstanbul için çalışanlara destek olmak gerek.
Neden? Çünkü İstanbul ülkemizin ana lokomotifidir.
O lokomotif durursa Türkiye durur!
6 Şubat depremleriyle yüzleştiğimiz deprem gerçeği, Allah korusun bu kez kendini İstanbul’da gösterirse ülkece topyekûn enkazın altında kalırız.
Ne ekonomi ne güvenlik ne de toplumsal birliği sağlayabiliriz.
İstanbul’u en acil şekilde risk ve tehditlerden arındırmak zorundayız.
Bunun için elbette öncelikli adım kentsel dönüşümdür. Sayın Kurum da bu alanda rüştü ispatlamış bir isimdir.
Sayın Kurum’un kampanyasında görmeyi beklediğim ama bulamadığı bir konudan bahsetmek isterim.
Şahsen, devletin vatandaşını bulunduğu yerde refah ve huzurlu kılması gerektiğine inanıyorum.
Büyük kentlere göçü teşvik eden politikaların değişime muhtaç olduğu bu dönemde Büyükşehir yöneticilerinin de köye dönüşe özel çalışmalar yapması gerektiğini düşünüyorum.
İstanbul’da yaşayan köyüne dönmek isteyen fakat ekonomik koşulları el vermediği için dönemeyenlere doğrudan destek verilmeli.
Hatta İstanbul’un yoğunluklu göç aldığı illerin belediyeleriyle İBB ortak çalışmalar yaparak o illerde İstanbul konutları inşa edilmeli, memleketinde yaşamak isteyen vatandaşa bir fırsat sunulmalı.
Yine İstanbul’daki işini memleketine taşıyacak olanlara hem İBB hem de hükümet teşvik vermeli.
Hem İstanbul’u rahatlatmalı hem de Anadolu’nun insansızlaştırılmasının önüne geçilmeli.
Saygıyla…