Tutsak ruhlu idareciler idaresi altındaki insanlara zorla ve baskı ile iş yaptırırlar, Cengiz Han gibi. İşlek ruhlu idareciler milletine ve hükmü altındaki insanlara kendini sevdirerek ve saydırarak iş yaptırırlar, Sultan Hamit Hazretleri gibi.
***
Cehalet yedi kattır. İnsanın niyeti iyi ve kabiliyeti varsa eğitim yolu ile cehaletini kaldırabilirsin, fakat gaflet öyle değil. Gaflette olan insanlar genellikle okuyan kısımdandır. Senin bildiğini ben de biliyorum havasındadır. Bu tip bilmiş moddaki insanları ikna etmek çok zordur.
***
Biz olayları hep oluş şekli ile değerlendiririz. Fakat olayların bir de arka yüzü vardır. Belki de en önemlisi yaşanan olayların tarihidir. Olayların yaşandığı zamanki şartlara göre değerlendirmekte fayda var.
***
Cebinde parası olmayan ve şoförlüğü olmayan kimse asra ayak uyduramaz. Genç kardeşim birinin yanında çalışmak mı istiyorsun? O zaman yanında çalışmayı düşündüğün kimse yanında çalışanlara hoşgörü ile mi hor görerek mi bakıyor. Lütfen dikkat et!
***
İstanbul’da deliler kahvesine baktım, sadece çay içip sohbet ediyorlar. Oradan da akıllılar kahvesine uğradım, ilerde evlerinin dahi satılıp yuvalarının yıkılmasına sebep olacak kumar oynuyorlardı. 
***
Yediği, içtiği, giydiği haram olanın duası kabul olmaz. Bile bile devamlı günah işlemek gazap, severek devamlı güzel ameller işlemek rahmet getirir. Tercih bizim, gazap ya da rahmet.
***
İnsanların malına göz dikmen Cenab-ı Hakk’ın sana olan merhametini azaltır. Aklını kullanan ve Rabbine teslim olan bereketli bir hayat yaşamıştır. Bazen kar üstüne kar yağar, bazen dert üstüne dert meydana gelir.
***
Bir kız çocuğunu kaçırırlar, ailesi gereken mercilere başvurur ama bulunamaz. Anne ve baba o gece uyuyamaz ve şöyle dua ederler: ‘Ya Rabbi evladımızın hem hayatını hem de namus ve şerefini koru!’
***
Şimdi düşünelim; sabah kalkar evden çıkarız, akşama eve belki döneriz belki de dönemeyiz. Ya eve bozulmuş -günah işlemiş- olarak ya da sağlam -bile bile veya bilmeyerek günah işlememiş- olarak eve dönersin.
***
17 Ağustos depreminde de insanlar rutin bir şekilde yatıp uyudular. Kimisi anne babasını öpüp yattı, kimisi eşine küsüp arkasını dönerek yattı, kimisi kavga ederek yattı, kimisi mutlu uyudu.
***
Sabah uyanınca hiçbirini bulamadılar. Hayat kısa ama biz birbirimizi üzmek için o kadar çok sebep bulabiliyoruz ki. Sorun dediklerimiz, biten yaşamları düşününce sorun mudur? Sevdiklerimize sevdiğimiz söyleyelim ve her gün yarın onları göremeyecekmiş gibi davranalım.