İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, salı günü Uşak’ta ilginç açıklamalara imza attı.

İstifalarla gündeme gelen partisine yönelik ‘kurumsal bir saldırı’ olduğunu savunan Akşener, “Bu, bir siyasi partinin içişlerine karışmak demektir. Şu an itibariyle bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım, buyursunlar” dedi.

CHP’nin ‘genel başkanı’ havasındaki Ekrem İmamoğlu, Akşener’in sözlerine “Sayıları az da olsa, bir kısım dostlar, oyuna geliyorlar. Bazen haddini aşan cümleler de kurabiliyorlar” yanıtını verdi.

Bir belediye başkanı, bir partinin genel başkanına açıktan ‘haddini bil’ diyebildi.

Türkiye’de muhalif siyasetin; devlet, millet ve memleket menfaatlerine göre değil de rant odaklarının ele geçirdiği partilerin çıkarlarına göre yapıldığı bir kez daha deşifre oldu.

İster istemez bu zat-ı muhteremlere birtakım sorular sormak gerek…

Siz neyin savaşını veriyorsunuz? Kimin çıkarlarını savunuyorsunuz?

Milletin samimi duygularını, değerlerini ve tepkiselliğini istismar ederek açtığınız alandan nemalanan, beslenen kim?

14 ve 28 Mayıs sonuçları, Türkiye’de milliyetçi oyların yüzde 30’ların üstüne çıkma potansiyelini herkes gördü.

Sayın Akşener, siz ve partinizden türeyenler ülkedeki milliyetçi seçmene en büyük zararı veriyorsunuz. Hür ve müstakil dediğiniz alan milliyetçi seçmeni bölmekten başka bir sonuç üretmiyor.

Siz ve sizinle birlikte doğanlar, Türkiye’de Türk Milliyetçiliğini parçalara ayırırken alanı bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı işgal ediyor.

Öyle ki o kandil kuklaları, kendilerini kilit parti addederek imtiyaz elde ediyor. Siyasi, ekonomik ve kültürel alanı bu güdümlü eşekler işgal ediyor.

Sayın Akşener, siz ise ‘varım’ diyorsunuz! Neye varsınız?

Gerçek bir liderlik ortaya koyup ülkedeki milliyetçi seçmenin gücü ve potansiyelini, ülkenin menfaatine bir enerjiye dönüştürmek yerine karanlık ellere uzanan ip oluyorsunuz.

Şimdi tek başına gireceğiniz 31 Mart seçimlerinde de kazanmaktan ziyade kaybedeceğiz ve dahi kapanmaya kadar sürükleneceğiniz beklenirken ‘3’üncü yol diye’ tutturduğunuz uçundaki uçurumu görmüyor musunuz?

Elbette bölücü terör örgütü pkk’nın siyasi uzantısı, kandilden güdümlü dem partisinin yer aldığı bir ittifakta olmamamız gerekir.

Size siyasi ve insani olarak her türlü saygısızlığı yapanlarla, had bildirenlerle yeniden kucaklaşacak haliniz de yok.

Öyleyse gelin yüzde 30’lara ulaşan milliyetçi oyları bütünleyecek ittifakın yollarını arayın.

Türkiye’de Türk milliyetçiliğinin gerçek adresi Milliyetçi Hareket Partisi’nden rol çalmayı bırakın ve kazanmak için her şey mübahtır diyen terör ittifakına karşı Türk İttifakı’nı arayın…

Sayın Akşener, şayet bu kaygılarda, arayışta değilseniz ‘genel başkanlık koltuğunda oturduğunuz partiyi kim kurdu?’ sorusuna yanıt veriniz. Okyanus ötesi mi? Yoksa Anadolu’nun iradesi mi?

Kızmayın! Kusura bakmayın Yaptıklarınızla Türk Milliyetçiliğine bu kadar zarar vermenize başka ne denir?

Varım diyorsunuz ama bu çizgide her geçen gün yok oluyorsunuz. İşin kötüsü kendinizle birlikte bir potansiyel gücü ve akımı da yok ediyorsunuz.

Saygıyla…