Yağan yağmur damlası arabanın camına düşerken, toprak kokusuyla birlikte içini huzur kaplıyordu. Camda biriken her damla, yaşanacak anların fısıldayan habercisiydi.
***
Yarınların gelmesini iple çekiyordu. Öyle bir ipti ki bu, pamuk kadar ince ama halat kadar güçlüydü. Hayalleriyle o ince ipin üstünde yürüyordu; düşmek an meselesiydi. Düşmemek için parmak uçlarında, bir balerin edasıyla dans ediyordu.
***
Yıllarca kendine bile kapattığı kapıyı aralamak istiyordu. Duvarları yıkmak, dağları aşmak, engelleri ortadan kaldırmak ve aynadaki suretiyle yeniden tanışmak...
Artık herkes gibi baktığı pencereden değil, kendi penceresinden görmeyi deneyecekti. Başkalarının önemsedikleri değil, kendi önemsedikleriyle yaşamayı sil baştan öğrenmek istiyordu.
***
Bakmak ile görmek arasındaki ince farkın sırrını keşfedecekti. Hayalleri büyülüydü, sözleri baş döndürücü, aklı ise firardaydı. Baktığı suretle dertleşmeye koyuldu ve şunları söyledi:
***
"Sesim karışıyor kalbimin heyecanlı ritmine. Sol yanımda yabancısı olduğum tatlı bir telaş var. Ne bir adım önümde ne bir adım geride; tam da sustuğum yerde, yutkunduğum noktada...
Biliyorum, bugünlerde aklı başında değil kalbimin. Yaramaz bir çocuk gibi söz dinlemiyor; deli divane olmuş, gecesini gündüzüne katmış koşturuyor. Düşse, ilk canı yanan yerin telaşından sustuğu kalbi olacağını biliyor. Ve elbette düşüşle açılan yaranın izi hayallerine mühürlenecek, asla kapanmayacak.
Mesele ne düşmek ne de yaralanmaktı aslında. Asıl mesele, boynuna dolanan kader yazgısını kağıda dökebilmekti. Bir şairin özlemlerini mısralara işlediği gibi, bir annenin yeni doğan bebeğine sütünü verdiği gibi, bir ressamın fırça darbeleriyle tuvalini renklendirdiği gibi...
Tüm bunlar gibi; illa ki bir sebep aramadan, aklına düşenin yaşama sevincine dönüşebileceğine inanmak gibi... Ne bileyim işte, her şeyi bilmeden de hayata gülümseyebilmek gibi."
SON SÖZ
Şimdi soruyorum: Yaramı mı seveyim, yoksa aklı başında olmayan görkemli hayallerimi mi? Bu cevapsız soruyla baş başayım. Bilemedim. Yağmur damlasına mühürledim suskunluğumu...