Yaptıklarım, yapacaklarım ve yapamadıklarım... Şöyle bir düşününce ne uzun bir yolculuk, değil mi?
Bana kim olduğumu hatırlatan, kendime verdiğim sözler var. Menfaatler uğruna eğilip bükülmediğim, dik duruşumdan ödün vermediğim ve yaşadığım sürece asla kimsenin önünde eğilmeyeceğim bir ben var. İnsanoğlu kendini tanıyabilmeli, sınırlarını çizebilmeli, her kalıbın şeklini almamalı.
***
Kendimle konuşmayı önemsiyorum. Eksiklerimi gün yüzüne çıkarmayı, kendimi eleştirmeyi, olumsuz yönlerimle yüzleşmeyi önemli buluyorum. Kişi önce kendine dürüst olabilmeli. Eksiğiyle, fazlasıyla benliğini bulabilmeli. Ne yazık ki belli bir yaşa gelmiş ama hâlâ kendini tanımayan, kendisiyle tanışmamış insanlar var...
***
Yazımın başında da ifade ettiğim gibi, bana kim olduğumu hatırlatan ve kendime verdiğim sözler var. Hani aileden evlatlara kalan, mücevher değerinde nasihatler olur ya, işte öyle! Öyle bir anne babanın sevgisiyle yetiştim ki doğruya "doğru", yanlışa "yanlış" denildi.
***
Yanlışlarımızın üstü kapatılmadı, sırtımız sıvazlanmadı. İyi ki de olmadı! Belki de bu yüzden, bu yaşıma kadar hep dik ve omurgalı bir duruşa sahip oldum. Kimsenin yanlışına ortak olmadım, çıkarlarım için kimsenin yanlışına sessiz kalmadım.
***
Yalan gülümsemeler, sahte sözler arkasına saklanmadım. Sevdiğimi sevdim, sevmediğimi sevmedim. Kimseye "mış gibi" yapmadım. "İyiymiş", "seviyormuş", "güzelmiş" gibi davranmadım. Kalbimden geçen neyse suretime yansıyan da o oldu. Bazen sıcak bir tebessüm, bazen soğuk bir bakış... Herkes, tavrımdan ve davranışlarımdan olması gerekeni aldı.
***
Günler gelip geçerken geçmişe dönüp baktığımda, pişman olduğum tek bir an bile olmadı. Aksine, "İyi ki böyle yapmışım, iyi ki bana yapılan haksızlıklar karşısında cesurca düşündüklerimi söylemişim" dediğim anlarım var.
***
İnsan dediğin bir avuç toprak misali... Bugün varız, yarın yokuz. Yarının ne getireceği bilinmez, ama insanın kendi başına ne getireceği önceden bellidir. Çünkü insan, kendi rotasını çizer. İnsan kendinin rehberi, yol arkadaşıdır.
***
Bir gün, doğumla açılan defterimiz kapanacak. Geriye sadece yaptıklarımız kalacak. Yapacaklarını henüz kimse bilmiyor çünkü daha gerçekleşmedi. Bir de yapamadıkların var tabi...
***
Sahi, neye istinaden yapamadığını bir tek sen biliyorsun. Cesaretin mi kırılmıştı, yoksa hâlâ zamanın olduğunu düşünüp erteledin mi? Yol sandığın kadar uzun değil. Unutma; hayat iki nefeslik bir mesafe…