Akdeniz’in parlayan incisi Antalya; köklü tarihi, kültürel dokusu ve doğal güzellikleri ile dillere destan bir şehir olarak temayüz ediyor…
Antalya’nın bir kez büyüsüne kapılanlar onu anlatmaya tarif etmeye başladığında bazen sözcükler yetersiz ve güçsüz kalıyor. İşte o zaman söz fazla uzatılmadan Antalya’nın adeta künyesi olan o sihirli sözcükler dudaklardan dökülüyor: “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir”…
Antalya’yı anlatmanın en iyi formülü ve yolu olan bu sözler bilindiği üzere Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’e ait.
Ata’nın Antalya’nın göğsüne adeta bir övünç nişanesi olarak taktığı bu sözlerini hikayesi bir o kadar manidar.
…
1930 yılı öncesi Antalya ahalisi birkaç defa Ankara’ya heyet göndererek Ata’yı memleketlerine davet etmişti. Ata’da heyete en yakın zamanda geleceği sözünü vermişti.
Ve Ata, o sözünü tutar…Ata'nın Antalya'ya gelme kararı ise adeta kaderin bir cilvesidir…
1930’un başlarında Ata, İzmir’de bulunmaktadır… O sıralar da İzmir’de bahar gecikmiş, havalar soğuğu bir türlü üzerinden atamamıştır. Bu hava şartlarından bir mühlet uzaklaşmak isteyen Ata’nın önünde Antalya’nın ılık iklimine yolculuk için kısa süreli bir plan belirir. Bu plan ise Ata ve beraberindeki heyetin Antalya istikametine doğru harekete koyulması ile tatbik edilir.
Yolculuk esnasında Ata her güzergahta yoğun sevgi ve coşkulu kalabalıklarla karşılanır.
Bu yolculuk, Ata ve beraberindeki heyetin Isparta üzerinden 6 Mart 1930 tarihinde Antalya’ya ulaşması ile noktalanır.
Antalyalıların özlemle beklediği gün sonunda gelir, çatar...
…
Hasret sona ermiştir artık… Büyük buluşma gerçekleşir. Antalyalılar sokaklara, caddelere dökülür. Ata, candan sevgi gösterileriyle ve büyük bir sevinçle karşılanır… Beklenen bu kucaklaşma bir hayli görkemli olmuştur…
İlk buluşmanın ardından Ata, Yenikapı’da hazırlanmış olan köşke gitmiştir. Köşkün etrafı Ata’ya sevgilerini ve bağlılıkları göstermek isteyen Antalyalılarla çevrelenmiştir. Bundan mütevellit Ata, ziyaretinin ilk gününde tezahüratlar eşliğinde köşkün balkonundan Antalyalılara bir hitapta bulunmuştur...
…
Ata’yı görmek için civar köylerden halk, şehre dökülmüş, Antalya’da büyük gurur ve memnuniyet havası hakim olmuştur.
Ata şehirde bir dizi temas ve ziyaretler gerçekleştirdikten sonra tarihi yerleri gezintiye çıktığı esnada Lara yolu üzerindeki o dönemki adıyla Rumkuş mevkiine gelir.
Rumkuş mevkinden denizi ve karla örtülü Beydağlarını seyreden Ata, bu manzaradan çok etkilenir.
Ve Antalya’nın gurur vesikası olan o sözler Ata’nın yüreğinden ve dudaklarından eşsiz manzara karşısından dökülür, “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir”
Tarihe geçen bu vecizenin ardından 12 Mart 1930’ta Ata büyük bir uğurlama töreni ile Antalya’dan ayrılmıştır.
Ata bu ziyaretin ardından dünyanın en güzel şehri dediği Antalya’ya iki ziyaret daha gerçekleştirmişti.