Devlet kendi başına bir varlıktır.

Başlı başına bir güçtür.

Gücü vardır.

Güçleri vardır.

Kimliği vardır.

Kişiliği vardır.

Onuru vardır.

Şerefi vardır.

Kendini koruma içgüdüsü vardır.

Varlığını devam ettirme azmi vardır.

Varlığının tehlikeye düştüğünü anladığı, gördüğü, hissettiği anda koruma güçlerinden en güçlüsü olan adalet mekanizmasını çalıştırır.

Hukuku devreye sokar.

Yasalar devletin en güçlü tarafıdır.

Kanunu uygular.

Devlet kanunsuz iş yapmaz.

Kanunu yanlış uygulayanlar olursa eninde sonunda düzeltir.

Kanun uygulayıcıları devletin temel sütunlarıdır.

Adalet devletin kollarından biridir.

Devletin kolu uzundur.

Varlığı tehlikeye girdiği anda o kolları uzar.

Uzanır, tutar.

Kendine husumet besleyenleri, sinsi planlar içinde olanları, izler, gözler,  yakalar.

Delilleri toplar.

Belgeler.

Suçluyu sorgular.

Yargılar, cezalandırır.

"Adalet mülkün temelidir" der.

İçten ve dıştan gelecek veya gelebilecek hain saldırılara karşı milli varlığını korur.

Devlet milletiyle vardır.

Kimliği milletin özüdür.

Milletin özü devleti ayakta tutar.

Varlığını korur, kollar.

Devlet, varlığını tehlikeye düşürmek isteyenleri bilir, görür, ona göre önlemini alır.

Devlet, kendi ve milletinin varlığının tehdit altında olduğunu gördüğü anda demir yumruğunu indirir.

Ezer geçer, acımaz.

Acırsa, milletiyle birlikte acınacak hâle gelir.

Tıpkı Irak'ta, Suriye'de ve en son Lübnan'da olduğu gibi.