Sen yazmazsan, ben yazmazsam kim yazacak bu rezaletleri? Onun için ben yazmaya devam edeceğim, kızsalar da sövseler de. Çünkü birileri halkın önüne gerçekleri koymalı.
Herkesin malumu olduğu üzere yerel seçimlerden hemen sonra CHP’li Döşemealtı Belediyesi’ne Başkan Menderes Dal tarafından ‘BORÇ AFİŞİ’ asıldı. Belediye batakta!
Hemen akabinde buna benzer minvalde Konyaaltı Belediyesi de bir açıklama yaptı. CHP’li Belediye Başkanı Cem Kotan, işçi borçlarını ödeyinceye kadar maaş almayacağını duyurdu. Belediye batakta!
Peki, bu açıklamalardan sonra neler oldu? Döşemealtı’nda eski Belediye Başkanı Turgay Genç’in yaptığı borçlar nedeniyle haciz üzerine hacizler yaşandı. Başkan Dal’ın makamındaki tüm eşyalar haciz edildi.
Konyaaltı Belediyesi’nde ise önce damacana su alımı kaldırıldı. Ardından da birçok işçi işten çıkarıldı. Maaşlarını alamayan personel belediye önünde eylem yaptı. Kasım ayının ilk haftasında bile ekim ayı maaşları yatırılamadı. Belediye battı batacak!
Ama bu yaşananlar kimin umurunda? Sadece gördüğüm kadarıyla Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal’ın. Beş parasız belediyede ne festival yapıldı ne de konser.
Lakin Konyaaltı Belediyesi öyle değil. Başkan Cem Kotan’ın göreve gelmesiyle birlikte işçi maaşına ve hizmete para bulunamazken; eğlenceler, konser, lay lay lom yarışmalar ve şenlikler gırla gidiyor.
Bir bakıyorsunuz ÇANDIR FASULYESİ ŞENLİĞİ, bir bakıyorsunuz PATLICAN ŞENLİĞİ! Ben fasulye şenliğinin yıllar öncesi Muhittin Böcek tarafından başlatıldığını biliyorum da bu PATLICAN işi nereden çıktı!
Evet evet, yanlış duymadınız PATLICAN! İşçi maaşlarına para bulamayan Konyaaltı Belediyesi dün Doyran’da, Neslihan Yılmaz Ören konseri ile DOYRAN PATLICAN ŞENLİĞİ yaptı!
Vallahi şaşırmamak mümkün değil. Artık batakta olan CHP’li belediyeler bu işleri gırgıra şamata vurmuşlar. Her şeyi unutturmak için ya şenlik yapıyorlar ya da konser. Ama biz iki aydır PİRELERDEN kurtulmak için Konyaaltı’nın TASARRUF GENELGESİNİ aşmasını bekliyoruz.
Eee ne diyelim Allah neşelerini daim eylesin. Biz de kaşınmaya devam edelim. Ha bu arada Döşemealtı Belediyesi’ni batağın eşiğine getiren eski Başkan Tugray Genç Ankara’da ortaya çıktı.
Genç, delegesi olduğu Türkiye Halter Federasyonu olağan seçimli genel kuruluna katılarak yeni dönem için oyunu kullandı. TÜRK HALTERİNİN başarısızlığı da ortaya çıkmış oldu. Belediyeyi batıran birinin olduğu ortamdan başarı beklemek hayal olur öyle değil mi?
Ama her şeye rağmen biz BADILCANA GEL BADILCANA diyelim ve hoş görelim.
-------------------
FACİA OLMASI MI BEKLENİYOR?
Antalya’nın neresine bakarsanız bakın ya umursamazlık ya sorumsuzluk ya da bananecilik görürsünüz. Kimse üzerine düşen görevi yerine getirmiyor, gördüğünü görmezden geliyor.
Geçen hafta buradan adını zikrettiğim şehrin fahri müfettişi Süleyman Bulut’un objektifine bu kez Aksu Sanayi Sitesi girişindeki direk takılmış.
Yolun ortasındaki elektrik direğine çarpan bir araç olursa az hasar görsün diye otomobil lastiği konulmuş! Direği yol ortasından kaldırmayan kuruma mı kızarsın, lastikli önleme mi gülersin?
Allah aşkına önlem alınması için bir facia mı olması bekleniyor? Hani bu direk görülemeyecek bir sokak arası falan değil ha! Ama bakmak ve görmek ayrı mesele.
----------------
ALKIŞLAR TUNCER HOCA’YA
Emekli sınıf öğretmeni Tuncer Günay, otomobilini kütüphaneye çevirmiş. 8 yılda 100 bini aşkın kitap dağıtmış. 38 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra eğitime katkıya hala devam ediyor.
Tuncer Hoca, kütüphaneye çevirdiği araçla şehrin sokaklarını arşınlıyor, vatandaşları ve çocukları kitapla buluşturuyor. Zaman zaman emeklilere gıda da dağıtıyor.
Kitapların yanına suluk, kalem kutu, okul çantası da koyan Tuncer Günay, aracını insanların kalabalık olduğu yerlere koyarak kenara çekiliyor. Arabasının önüne dizdiği kitapların yanına ‘Ücretsizdir, ihtiyacınız varsa alabilirsiniz’ yazısı asan Günay, öğrenciler kitaplarını seçerken gizleniyor ve izliyor.
Kitap bağışlamak isteyenlerin kendisine ulaştığını dile getiren Tuncer Günay, vefat edenlerin ailelerinin, bazı özel yayıncıların ve yayın evlerinin kitap dağıtımı için kendisiyle iletişime geçtiğini anlatıyor.
Vallahi Tuncer Hoca yaptıklarına şapka çıkartılır ve ayakta alkışlanır. Mesele milyonlar harcayıp kütüphane yaptırmakta değil kitapları okuyucu ile buluşturmaktaymış.