Pandemi süreciyle başlayan ve tüm dünyayı kasıp kavuran ekonomik verilerin, dünyada kısmen de olsa rayına oturmaya başlarken ülkemizde hala kaynar kazan gibi olması hepimizi yakmaya devam ediyor. 
***
Dünya verilerinin sallanmaya başlamasıyla birlikte ortaya çıkan tabloda bize daha ağır bilançonun çıkması en başta “fırsatçı” diye tabir edebileceğimiz “ekonomik teröristler”in işine yaradı. 
***
Her geçen gün maharetlerini konuşturan bu kesim sürekli güncelleme adı altındaki yaptıkları zamlarla milletin belini büktü. Tabi ki bu olayı sadece fırsatçılara bağlayıp konuyu kapatamaz, yani işin içinden sıyrılmayız. Elbette bunda bizi yönetenlerin de payının olduğunu söylemek en doğru tabir olur. 
***
Dünyadaki gıda fiyatları artışlarına göre bizde bu artışların kat be kat yaşanması ve buna bir müdahale edilmemesi hala başlı başına bir sorun. Adamlar adeta kontrolü eline almış ve her canları sıkıldıkça etiketlerde değişiklik yapıyorsa ve buna da “dur” denilmiyorsa işte orada oturup biraz düşünmek lazım. 
***
Akaryakıt fiyatları neredeyse dünyada stabil halde iken bizde sürekli artıyorsa, döviz kurları keza aynı şekilde artış göstermiyor ama bu ikiliye bağlı gıda fiyatları yükseliyorsa sorunun ana kaynağına inmek için buraya bir bakmak gerekir.
***
İktidar, fırsatçılarla adeta yarış yapar şekilde yeniden değerleme, güncelleme gibi kelimelerle zamları masum göstermeye kalkar ise kimse bana mücadeleden falan bahsetmesin. 
***
Elbette dünyadaki verilerin ülkemize yansıması biraz daha fazla olacak ama bu kadarı da çok fazla arkadaş. Cumhurbaşkanı Erdoğan her söyleminde enflasyon verilerini düşüreceğiz, işçi, emekli, memur üretici her kim varsa enflasyona ezdirmeyeceğiz sözü nasıl gerçek olacak peki bu şartlarda. 


***
Temmuz ayı yaklaşırken memur ve emeklinin toplu sözleşmeden doğan artış haklarını bilen kesim başladı etiketlerle oynaşmaya. Peki ses çıkaran var mı? 
***
Olmadığı gibi biz de bir yerlerden tutturabilir miyiz düşüncesiyle akaryakıta vergi, yurt dışı çıkış harçlarına zam, vergi dilimlerinde artış dedikodusu ortalığa yayılmaya devam eder durursa şimdiden mezar yerini kazıp hocayı da ayarlayıp beklemek kalır. 
SON SÖZ
Belki cümle aralarındaki bazı ifadeler birileri için ağır veya acı gelebilir ama dost acı söyler. Çünkü hangi şart altında olursak olalım bunun böyle gitmeyeceği de gün gibi aşikar.