Doğruları ve gerçekleri kimse duymak istemez. Hatta dokuz köyden de kovarlar.  Ama birilerinin de bunları söylemesi lazım. Toplum olarak maalesef yozlaşmış durumdayız. Uygar ve medeni gördüğümüz toplumlar bizim olumlu yanlarımızı alıp kopyalamışlar. Tüm dünyada buna ‘model alma’ deniyor.
***
Ne yazık ki biz de onların olumsuz yanlarını kendimize örnek alıp kendi inanç, örf, adet ve geleneklerimizden uzaklaşmışız. Ve hatta onları demode olarak algılamış, şu anki acınacak halimizi de modern olarak tanımlamışız.
***
‘Dış güçler’ medya yoluyla gazete, televizyon, dizi gibi materyallerle bizi, aile yapımızı, ahlakımızı bozuyorlar diyebilirsiniz. Sen de geleneklerine sahip çık, elif gibi dimdik dur. Senin şanlı bir tarihin, muhteşem bir dinin var ve bu genlerinde yaşıyor.
***
Onlar çok iyi insanlar oldukları için değil devlet politikası olarak ağır, caydırıcı ve kişi gözetmeksizin adaletli uyguladıkları kurallar neticesinde toplumu bu hale getirmişler. Bir nesli eğittin mi gerisi arkadan gelecektir zaten.
***
Hollanda’da bir Türk tarafından kaydedilmiş bir video izledim ve beni derinden yaraladı. Videonun özeti şu; bir çilek bahçesi var, girişinde bir tartı ve para kutusu var, başında bekleyen çalışan kimse yok.
***
Sistem istediğin kadar çileği tarladan toplayıp, tartıp, kutuya parasını bırakmak şekliden işliyor. Hollanda’da yaşayan vatandaşımız da eğlenerek ve küçümseyerek diyor ki: ‘Bu tarlayı Türkiye’de hayal edebiliyor musunuz? Ne çilek kalır ne para ne de kutusu’.
***
Söyledikleri maalesef doğru ama eksik. Biz fethe giderken yorulan askerlerin mola esnasında yol üzerindeki bağdan yedikleri üzümlerin bedelini asma yaprağına asan ecdadın torunlarıyız.
*** 
Başta da söylediğim gibi maalesef yozlaşmış olabiliriz, onlar da bizim bir artımızı daha kopyalamış olabilir. Ama buna hem bizim inancımız müsaade etmez hem de atalarımızın kemikleri sızlar. En kısa sürede ‘fabrika ayarlarımıza’ dönmemiz lazım.
***
Başkalarını suçlayarak bir yere varamayız. Öncelikle durum tespitini yaptık, şimdi neler yapmamız gerektiği kısmına geçelim. Evet durumumuz hoş değil ama ümitsiz değiliz, her şey düzeltilebilir.
***
Önce karar verip sonra eyleme geçmek lazım. Toplum olarak evimizin kapısını süpürmeye başlarsak önce şehrimiz sonra ülkemiz temiz olur. Eleştirmeyi bırakıp yanlışları düzeltmeye kendimizden başlamalıyız. Bireysel olarak örnek olup çocuklarımızı da bu şekilde yetiştirmek bizim temel görevimiz.