Bazıları akşam işten çıkar, kendisi gibi arkadaşları ile izbe bir yerde kendinden geçene kadar alkol alır, gece yarısı eve gelip üstüne de ev halkına küfredip bağıra çağıra onlara da huzur vermez.
***
Bazı insanlar da öncelikle yarın yapacağı işin planlamasını yapar. Sonra abdestini alıp bira Kur’an okur ve Allah’ına yönelip dua eder. Hepsini bitirince de ailesi ve çocukları ile kaliteli zaman geçirir.
***
Bizler de evimize gelince öncelikli rutin işlerimizi bitirip abdest alalım. Duamızı ettikten sonra Adem babamızdan beri imanla göçenlerin hepsinin ruhlarına hediye edelim.
***
Ailemizle birlikte keyifli vakit geçirelim. Herkes mutlu olup odalarına geçtiği zaman da yatsı namazını kılıp, abdestli bir şekilde salavat okuya okuya Rabbine en yakın bir şekilde huzurla yatalım.
***
Taşa da toprağa da aynı yağmur yağar. Tahta da sünger de aynı suya daldırılır. Harç suyu kabul ettikçe betonlaşır, paslı demir ateşte kızdırılıp dövüldükten sonra suya girince çelikleşir.
***
Atlas Okyanusu’nda tekneyle seyahat eden bir vatandaş fırtınaya yakalanır ve tekne batar. Sağlıklı olarak bir adaya ulaşır ve bu küçük adada yalnız olarak tam yirmi gün geçirir.
***
Bir şekilde adadan da kurtulmayı başarır. Tabi bu ilginç hikayeyi duyan insanlar merak içerisindedir. Bir tanesi sorar: ‘Yirmi günde yalnız yaşamak nasıl bir duygu? Ne hissettiniz?’ der. Cevap: ‘Bir insanın yiyecek ekmeği, içecek suyu varsa o insan dünyanın en zengin insanıdır’ der.
***
Çok güzel bir söz vardır: ‘1000 derdin vardır. O dertlerin önüne bir sağlık sorunu gelir, bir derdin olur’. Sağlık bize verilmiş en güzel nimettir. Lütfen bu nimetin değerini sağlığımız elden gitmeden bilelim.
***
Serdar Tuncer anlatmıştı sanırım bir programında. ‘İnsanlar rutini kötü algılıyorlar. Nasıl gidiyor diye sorana rutin işte, gidiyoruz geliyoruz diyor. O rutinin arasına bir hastane girer, bir mezarlık girer. O zaman rutinin kıymetini anlarsın. Yaşantımıza, hayatımıza, bu günümüze şükredelim.
***
Bir filozofa sormuşlar -Düşünmek için ne yapmak lazım? Filozof da -Cevabı düşünmek lazım! demiş. İnsanoğluna verilen en büyük nimet düşünebilme yeteneğidir. Düşünüp ömrümüzü boşa geçirmeden yaşayalım.
***
Silahı ile uçanı kaçanı yakalayan insanoğlu sıra Ramazan Ayında oruç tutmaya gelince kırk bir tane bahane uydurup, kırk dereden su getiriyor. Bilmiyor ki yaradanın emrettiği her emrin insana bir faydası var.