Muhalif siyasilerin son dönemde dışa vurduğu varoluş sancısı, günün karikatürüne dönüştü.
Hem güldürüyor hem de düşündürüyor. Fena iyidir bu! Yetenek ister…
Aynı lafları tekrara gerek yok. Siyaseti takip eden herkes görüyor ve okuyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener açıklamalarıyla, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise hamleleriyle gündemdeki yerini koruyor.
Akşener beyanlarıyla herkese ‘ittifak bitti’ dedirtiyor.
Kendisine çark alanı bırakmayacak kadar keskin konuşan Akşener’in, ikinci bir 3 Mart vakası durumunda tüm itibarını sıfırlayacağı biliniyor.
Kılıçdaroğlu da hamleleriyle ‘ittifak bitti’ kanaatini besliyor.
Kılıçdaroğlu’nun Akşener’in danışmanı ve Bursa milletvekili adayı İbrahim Alagöz’ü transfer etmesi, hem Akşener’e hem de Bursa teşkilatlarına da bir meydan okuma olarak görülüyor.
***
Gerçekçi olun, 2019’da Alinur Aktaş’a kaybeden ve yeniden Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak ilan edilen Mustafa Bozbey’in ittifaksız kazanma şansı var mı?
O seçimlerde il örgütünün yolda bıraktığı Bozbey, ikinci bir mağlubiyete nasıl ikna edilebilir?
Bozbey’in, yeniden Nilüfer’e dönmeyi istediği ve Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile limoni olduğu söyleniyor.
Erdem’in de hislerinin karşılıklı olduğunu söylemek, son açıklamalarına bakınca gayet mümkün. Dolabı bırak kervana gel diyen Erdem, göreve devam etmeye sıcak.
Peki, iddia üzere Alagöz’ün ‘Nilüfer Belediye Başkanlığına adaylık teklifiyle’ transferi, CHP İl örgütüne hangi mesajı veriyor?
Elbette CHP delegeleri daha iyi bilir!
-Ama hangi delegeler? CHP’deki delege seçimlerine bakıldığında birçok soru işareti var! Bin kişilik mahallede 60 kişinin delege seçtiği konuşuluyor. CHP delege seçimlerine ilişkin sandık sonuçlarını paylaşma şeffaflığını gösterebilir mi? Sanmam!-
Bence bu kez de mesaj aynı: Patlak bir ittifak kurgusu uğruna kendi il başkanını ve partiye emek verenleri, yüzde 0,2’lik partilerin isimleri altında bırakarak Meclis’e sokamayan üstün siyaset devrede…
Ben seçeceğim siz de kuzu kuzu oy vereceksiniz… Parti içi demokrasi diye pazarlanan parti üstü otokrasi…
***
2019’da İyi Parti, ittifak kurgusuyla Bursa’da 9 ilçede aday çıkarmış Büyükşehir’de Bozbey’i desteklemiş ve hiçbir noktada başarılı bir sonuç elde edememişti.
Kalan ilçelerde CHP aday göstermiş ve 3 ilçeyi kazanabilmişti.
Bugün baktığınızda Gemlik, Mudanya ve Nilüfer’i elinde tutan CHP’nin ittifaksız tabloda bırakın büyükşehir belediyesini kazanmayı elindekileri koruması bile mümkün değil.
Hatta Gemlik şimdiden gitti denebilir ki bunu partililer bile söylüyor… Mudanya ipin ucunda… 25 yıllık kale Nilüfer ise düştü, düşer…
CHP için günün karikatürü, Kılıçdaroğlu’nun Alagöz’e rozet takması…
Alagöz, dün Sözcü’den İsmail Saymaz’a verdiği demeçte şöyle demiş: Nilüfer’de biz evvel ezel CHP’yi destekledik. Aday olmam kadar doğal bir şey yok.
Alagöz de haksız değil hani! Fakat aday olursa yanında gezecek partili bulabilir mi?
Muhtemelen DEVA’lılar refaket eder… Nasılsa 14 Mayıs’tan idmanlılar…
***
İYİ Parti’de Akşener, ‘Kuruluş ayarlarımıza dönüyoruz’ dedi…
Fakat görünen manzara ayarların kaçtığı yönünde…
Neden mi?
Levent Gültekin adlı biri çıkıp bir takım açıklamalarda bulunmuş ve Akşener’e birkaç soru yöneltmiş…
Aslında Gültekin’i gazeteci saymam ve okumam, takip etmem; açıklamaları gündem olursa şüpheyle yaklaşır ve itibar yüklemem.
Akşener sorularına cevap vermemiş ama İYİ Partililer, sosyal medyadan Gültekin’e öyle bir çullanmış ki ‘yok artık’ dedim.
‘YalancısınLevent’ etiketiyle partinin üst düzey isimleri, milletvekilleri, il teşkilatları topluca kampanya yapmış…
Sorsan ‘basın özgürlüğü önemli’ derler ama eminim cümlenin devamında söyleyemedikleri de ‘benim belirlediğim sınırlarda’ olur.
Siyasetin trolleşmesi de trollerin siyasileşmesi de kahredici…
İYİ Parti açısından günün karikatürü ‘YalancısınLevent’ kampanyası…
Yalnız bu biraz güler misin ağlar mısın türünden…
Saygıyla…