Kıymetli okur, takip edenler hatırlayacaktır. 31 Mart öncesi yazılarda mevcuttaki tablonun gerçekleşmesi halinde ilgili tarafın hedefinin ‘erken seçim’ olacağını defaatle izah ettik.
Hatta 31 Mart’a kalmadan bazı kuklaların ‘erken seçim’ düşlerini aşikare dile getirdiklerine şahit olduk. Seçim sonrasında da bu gerçeklikle daha net yüzleştik.
Yerel seçimlerin Türkiye’de bir iktidar değişimi anlamına gelmediğini katiyetle vurgulamak gerekirdi ki Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın MHP Lideri Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın iş başında olduğunun altını her defasında çizdi.
MHP’nin dünkü grup toplantısında Bilge Lider Devlet Bahçeli, 31 Mart seçimleriyle ilgili 3 tahlili paylaştı:
14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinden yaklaşık 10 ay sonra milletimiz bu defa da yerel seçimler için sandık başına gitmiştir.
Yeni yüzyılın ilk seçimi tamamlanmış, seçimsiz geçecek 4 yılın önü açılmıştır.
Milletimizin hür iradesiyle verdiği demokratik karara saygılıyız, seçim sonuçlarının ülkemize, milletimize ve siyasi partilere hayırlı olması da temennimizdir.
Yerel seçimlerin doğasıyla genel seçimlerin doğası elbet farklıdır.
İkisini birbirine karıştırmak fahiş bir yanlıştır.
Yerel seçimlerde özne ve öncelik adaylar olduğu halde, genel seçimlerde partilerdir, bununla mündemiç ülkenin ve uluslararası ilişkilerin bütününü kapsayacak program ve projeleridir.
31 Mart yerel seçimlerinden sonra el değiştiren, birisinin çıkıp diğerinin indiği bir iktidar yapısı yoktur.
31 Mart yerel seçimlerinden sonra rota değiştiren, hedeflerinden sapan, iddialarından cayan, yerinde sayan bir Türkiye yoktur, olması da mevzu konusu değildir.
“Yerelde iktidar olduk” diyenler hayal âlemindedir.
Türkiye’de iktidar tektir ve o da Cumhurbaşkanlığı Kabinesidir.
Fazladan üç beş belediye başkanlığı kazanmakla yerel iktidar tantanası koparanların siyasetin nesnel gerçeklerine, milletin irade künhüne vakıf olmadıkları ayan beyan ortadadır.
Kendi partilerinde disiplini tesis edemeyenlerin, birlik ve beraberlik vasatını kaybedenlerin, üstelik hiçbir projeleri olmayanların, hasbelkader, konjoktürel sebeplerle ulaştıkları sonuçlara güvenip zafer nutukları atmaları sadece mizahi bir yanılgıdır.
Şımarıklığın alemi hiç yoktur.
Çünkü bugün şımaranların yarın milletten şamarı yemeleri mukadderdir.
***
31 Mart seçimlerine ilişkin bariz bir gerçeklik de halkın sandığa gitmemesidir. Bu yönüyle yerelde yönetim fırsatı yakalayanların birçok noktada oylarını artırmadığı da görülmektedir.
Türkmen Beyi Devlet Bahçeli, ikinci tahlilinde bu konuyu şu ifadelerle değerlendirdi:
31 Mart seçimlerine katılım oranı diğer seçimlerle mukayese edildiğinde çarpıcı şekilde düşüktür.
Nitekim 31 Mart 2019 seçimlerinde yüzde 84,1 olan katılım oranı, 31 Mart 2024’de yüzde 78,11’e inmiştir.
31 Mart’ta yaklaşık 13 milyon 300 bin vatandaşımızın sandığa gitmediği anlaşılmaktadır.
Bundan dolayı milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır.
CHP Genel Başkanının “yüzde 25’lik cam tavanı çatlatma” masalını anlatmasının dayanağı da budur.
Tavanı çatlamış bir partinin ayağı yere basmayacaktır.
Kaldı ki, tavanı çatlak olanın temeli çürüktür, ayakta kalması mucizelere bağlıdır.
“Sokağın sesini duyduk, değişim sandığa yansıdı, sandık ittifakı işliyor, rehavet yok, şimdi icraat vakti” diyerek böbürlenen, kendilerini dev aynasında gören DEM’lenmiş siyasi garabetlerin ne bir dünya görüşü ne de mütekamil bir fikir ve siyaset çizgisi vardır.
Tesadüflerin ve tepkiselliklerin bileşkesinde elde edilen gelip geçici seçim başarısının nasıl ağır bir yüke dönüşeceğine her insanımız yakın bir vadede şahit olacaktır.
Geçmişinden ibret almayanların geleceği de hüsrandır.
***
Her seçim öncesi ve sonrasında olduğu gibi malum çevrelerin ilk hedefi yine MHP oldu. Temelsiz iddialarla MHP’ye yönelik tezviratlar yayanlara ‘Düşün MHP’nin yakasından’ başlıklı yazıyla değinmiştik.
Okumak isteyenler için link: (https://www.liderbursa.com/dusun-mhp-nin-yakasindan-h63246.htm)
MHP Lider Devlet Bahçeli, seçime dönük üçüncü görüşünde bu konuyu ele aldı:
31 Mart seçimlerine tesir eden olgulardan birisi ekonomik sıkıntılar ve emeklilerimizin yaşadığı sorunlar, diğeri ise mahalli özellik ve şartlara muvafık adayların tespitindeki bazı açmazlardır.
Parti olarak milletimizin mesajını aldık ve gerekli çalışmaları başlattık.
Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı’nın çok güçlü bir şekilde millete hizmet yolculuğunu sürdüreceğinden herkesin emin olması başlıca arzumdur.
31 Mart seçimlerinden sonra müfteriler yine boş durmadılar.
Partimizin oy oranının düştüğünü, tabanımızın kaydığını, seçmen kaybettiğimizi, eridiğimizi, dibe çöktüğümüzü utanmadan, sıkılmadan, yüzleri kızarmadan yazanlar, söyleyenler, televizyon televizyon gezip boş keseden sallayanlar, ulu orta atıp tutanlar oldu.
Hepsini takip ve not ettik.
Kötürüm emel sahibi bu bay ve bayanların Milliyetçi Hareket Partisi’ni tanımadıklarını, tanısalar bile karalamak için her yola saptıklarını gayet iyi biliyoruz.
Merhum Mithat Cemal Kuntay diyordu ki:
Ölmez bu vatan, farz-ı muhal ölse de hatta;
Çekmez kürenin sırtı o tabut-u cesimi!
Milliyetçi Hareket Partisi için de şunu söylemek mümkündür:
Yıkılmaz, yolda kalmaz bu dava, farz-ı muhal aksini iddia eden şarlatanlar olsa da;
Hiçbir hain, hiçbir iç ve dış düşman da baş edemez Türklüğün mukadderat onuruyla, mukaddesat ruhuyla!
Milliyetçi Hareket Partisi 30 büyükşehrin 28’inde Cumhur İttifakı’nın adayını desteklemiştir.
Sadece Manisa ve Mersin’de kendi adaylarımızla seçime girdiğimiz malumunuzdur.
51 ilin 22’sinde MHP ile AK Parti seçime ayrı ayrı; 29 il merkezinde de iş birliği halinde katılmıştır.
Yerel seçimlerde parti oylarının doğru ve sağlıklı anlaşılması için il genel meclisi seçim sonuçlarına bakmak kaçınılmaz bir mecburiyettir.
51 ili kapsamına alan il genel meclis seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin oy oranı yüzde 16,62’dir.
Hani nerede yüzde 5’in altına inen oy oranımız?
Hani nerede zayıflayan seçmen desteğimiz?
Hani nerede küçülen, kaybeden, tekleyen ve gerileyen Milliyetçi Hareket Partisi?
31 Mart seçimlerini işlerine geldiği gibi okuyanlar, keyfi olarak yorumlayanlar, ilkel ve ideolojik dürtülerle asıl bağlamından koparanlar zillettedir, ziyandadır, kalpleri de kaskatı kesilmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinden başarıyla çıkmıştır.
Hiç kimse bu gerçeği karalamaya ve kapatmaya teşebbüs etmemelidir, zira buna güç yetiremeyecektir.
Türk milleti sevdalılarına sahip çıkmıştır.
Türk milleti geleceğini Cumhur İttifakı’nda görmüştür.
Bayram mesajımda da değindim üzere;
Türkiye sandıkta kurulmamıştır.
Türk tarihi sandıkta yazılmamıştır.
Dönemsel olarak sivrilenlerin günü geldiğinde silinip gitmeleri de yaşanacak bir akıbettir.
***
Özetle seçimler bitmiş, ülke seçimsiz bir koridorda ilerleme fırsatı bulmuştur. Tüm siyasi tarafların halkın tevdi ettiği göreve odaklanması gereken bir dönemdeyiz.
Özellikle de yerelde ‘yönetebilme’ iddiasını temellendirme fırsatı tanınan muhalefetin işine bakması gerek.
Saygıyla…