Bugün, yeni yılın ilk günü. Yeni yıl heyecanı, yeni yıl mutluluğu, yeni yıl sevinci her yıl biraz daha ölüyor gibi... Hatta her yıl, bir önceki yılı arıyoruz. Yeni yıl, yeni umutlar, yeni beklentiler, yeni ümitler, güzel başlangıçlar olarak düşünülse de ne yazık ki her yeni yılımız bir önceki yılımızı mumla aratıyor.  

***

Her yıl, yapılacaklar ve bir daha asla yapılmayacaklar listesi hazırlanır. Bir daha yapmamak için kötü alışkanlıkları, olumsuz yönlerinizi not alır, kendimize sözler veririz. Herkes iradesi kadar kendine verdiği sözleri tutar. Gerçek olan bir şey var ki alışkanlıklarımızdan çok kolay geçen bireyler değiliz. Hele ki o alışkanlıkları rutine bağlamışsak işimiz daha da zordur.  

***

Umut, güzel şey ama... Umut, insanı yarına hazırlıyor. Umutsuz bir yaşamı düşünemiyorum. Kırılma noktasını yaşadığımız anlarımızda hayata dair en ufak bir umut kırıntısı hissetmediğimiz dönemlerimiz olsa da insanoğlunun hamurunda umutla yoğurulmuş bir mayası var. Aslında bu duygunun ömür boyu kişiyle yaşıyor olması büyük bir mucize. Düşünsenize hep umut ettiğiniz yerden kırılıp, dökülüyorsunuz. Sonra tekrar yeni bir umuda tutunuyorsunuz ve  sil baştan tekrar o umut yine inceldiği yerden kopuyor, siz yerle bir oluyorsunuz. İnsan umut etmekten yorulur değil mi? Ama yorulmuyor, yorulmuyoruz çünkü az önce de dedim ya umut etmek mayamızda, fıtratımızda var. Zaten öyle de olmalı diye düşünüyorum yoksa gerçekten bu hayat çekilmez.  

***

Şimdi bir şarkının en güzel nakaratına tutunur gibi, bir baharın gelişini bekler gibi, bir tomurcuğun rengarenk çiçek açmasını  ister gibi, dünyaya gözlerini açacak bir bebeğe duyulan özlem gibi 2024 yılını da büyük bir beklentiyle karşılıyoruz. 

***

Yeni yıl mesajı olarak ise herkes için eşit derecede sağlık, huzur, mutluluk, başarı, güzellikleri dilemeyeceğim. Herkes kendi kalbinin güzelliği, iyiliği, merhameti, vicdanı kadar sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yıl geçirsin. Kim hayata ne kadar güzellik katıyorsa onun hayatı da bir o kadar güzel olsun.  

***

Kimse kimsenin üstünden geçinmesin, kimse kimseyi basamak olarak görmesin ve mümkünse kimse kimsenin aklıyla dalga geçmesin. Bence yeni yıldan beklentilerimizden çok daha önemli bir detay bu. Eğer insanlar özsaygıyı ve özeleştiriyi ne kadar çok kendinde benimser ise yeni gelen yıllar çok daha sağlıklı olacaktır. Süslü, şaşalı, büyülü sözlerden kendimizi alarak gerçek dünyaya dönersek eğer kimse kimseyi kandırmamış olacak.  

***

Ben bu yıl bir yaş daha büyüdüm. Farkındalığımla, farklılıklarımla kendimle yüzleştim. Kendime en ağır eleştirileri de yaptım, kendime en özelinden teşekkürümü de ettim. Benliğime ihanet etmeden, kendimi kandırmadan içimi bir bir kendime döktüm. Hatalarımdan, yanlışlarımdan korkmadım, hiç birini görmezlikten gelmedim. Aksine hepsini karşıma aldım hepsiyle sohbet ettim. Bir daha aynı hataları ya da yanlışları yapar mıyım bilmiyorum ama en azından bir daha aynı hataya düşmemek için  kendime bir söz verdim. Bu büyük bir erdemliktir... Bunu biliyorum ve yüreğimdeki en güzel duygularla yeni yılın ilk gününden sizlere merhaba demek istedim.  

***

Şimdi 2024 bana, aileme, sevdiklerime, ülkeme ne fırtınalarla gelir bilemiyorum. Tek bildiğim şey nasıl ne şekilde gelirse gelsin öyle ya da böyle kaderim böyleymiş deyip geleni geldiği gibi kabul edip başımızın üstüne koymamız olacak. 

Ne diyebilirim ki;  

Hoş gel 2024, güzelliklerinle gel 2024.