Yaz aylarının gelmesiyle birlikte hem Antalya'da yaşayanların hem de Antalya'ya tatile gelenlerin iki büyük sıkıntısı olur. Her yıl adeta kalıplaşmış gibi aynı şeyleri yazar, çizer ve söyleriz. 
***
Bunlardan birisi yıllardır ne yapsak da bir türlü kurtulamadığımız başımızın belası sivrisinekler ,diğeri ise toplu taşıma araçlarında yaşanan klima rezaleti. 
***
Evet sivrisinekler konusunda belki hepimizin suçu vardır. Çevreye duyarlı olmamak, çöpleri uluorta atmak, piknik ve mesire alanlarında artıklar bırakarak onların çoğalmasını sağlamak gibi. 
***
Elbette Büyükşehir yasası ile bu konu tamamen onların uhdesinde. Bu anlamdaki çalışmaları zaman zaman eleştirilse de yine de bir şeyleri yapmanın gayretinde olduklarını, yani en azından bir çabanın olduğunu görebiliyoruz. 
***
Daha fazlası olur mu, olmalı tabi ki. Çalışma zamanı konusunda bazı programlar yeniden gözden geçirilmeli eyvallah ama bu hiç bir zaman yapılan emeği görmezden gelmemize sebep olmamalı. 
***
Bir diğer konu ise özellikle son iki yıldır daha da çoğalan toplu taşıma araçlarında klima açmama hastalığı. Giderek yaygınlaşan ve adeta bir hastalık haline gelen bu durum için Antalya Büyükşehir Belediyesi radikal kararlar almalı. 
***
Yönetmelik var tamam ama dinlemeyen de çok kişi var. O kişilerin yönetmeliğe uymaları için daha çok denetim yapılmalı her şeyden önce. Zaten mevsim normallerinin üzerinde olan hava sıcaklıkları klimasız araçlarda yolculuk yapmayı adeta işkenceye dönüştürüyor. 
***
Antalya Otobüsçüler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yasin Arslan, gerekli takip ve uyarıyı yapmalarına rağmen gözden kaçanların olabildiğini belirtiyor. Aslında yönetmelik, oda, takip, denetim hiç birisine bile gerek yok. Bazı şeyler insanın içinde olmalı. 
SON SÖZ
Araç çok yakıt tüketmesin düşüncesiyle millete işkence eden art niyetliler biraz insafa gelse hepsi düzelecek. Haksız mıyım?