Düne kadar CHP’li belediyeleri, Halk Ekmek fiyatına yaptıkları yüksek zam oranı nedeniyle eleştiriyorduk.
Mevcut enflasyon ortamında haklı gerekçeleri olsa da politik söylemleri gereği kendilerini tanımladıkları ideolojik duruşa sahip olmaları gerektiğini savunuyorduk.
Ama dün, 1 Temmuz itibarıyla elektriğe yüzde 38 zam geleceğini öğrendik.
Üstelik Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ‘Başardık!’ diyerek tivit attığı dakikalarda… 
Şaka gibi değil mi?
Mali Eylem Görev Gücü (FATF), dün gerçekleşen genel kurul toplantısında Türkiye'yi Gri Liste'den çıkarma kararı aldı.
FATF, 2021 yılında Türkiye'yi kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadelede geride kaldığı gerekçesiyle Gri Liste’ye almıştı.
Bakan Şimşek de haliyle bunun sevincini paylaşıyordu…
Fakat Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), hem bakanın hem de kamuoyunun sevincini kursağında bıraktı. 
EPDK, elektrik tarifelerine 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere zam duyurdu. 
Kurumdan verilen bilgide, enerji üretim maliyetleri nedeniyle artış yapıldığı söylendi.
Buna göre mesken abone grubu için yüzde 38, tarımsal faaliyetler abone grubu için yüzde 30, kamu ve özel hizmetler sektörü abone grubunun düşük kademesi için yüzde 38 ve yüksek kademesi için yüzde 20 oranında artış yapıldı.
Artışın ardından, evlerde kullanılan elektriğin 100 kWh bedelinin 207,23 TL oldu.
Yine moraller bozuldu. 
Oysa Gri Liste’den çıkmak heyecanlandırmıştı. EPDK, bu kararı açıklamak için bugünü mü buldu?
Peki, Gri Liste’den çıkmak neden önemli?
Uluslararası yatırım fonları, yasal düzenlemeler gereği Gri Liste'deki ülkelere yatırım yapamıyor. Listeden çıkışla birlikte yatırımın önü açılmış oldu. 
Ayrıca Gri Liste'de bulunmanın sınır ötesi işlemlerin kısıtlanması ve kredi alınmasını zorlaştırıcı etkileri de vardı. Türkiye buradan da sıyrıldı.
Artık kaynak girişi bekleniyor. Ama en büyük derdimiz enflasyon canavarı halen zincirlenemedi.
Üstelik enflasyonla mücadele kapsamında maaşlara zammı tek seferle sınırlayan hükümet, elektriğe zammın enflasyona yapacağı etkiyi yadsıdı.
Şimdi bu tabloda Halk Ekmek fiyatlarına zam yapan belediyeleri nasıl ve ne diye eleştirelim!
Seçimden önce de seçimden sonra da hem projeleri hem de söylemleri üzerinden eleştirdiğim Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, dün Halk Ekmek fiyatına zam konusunda açıklama yapmış ve şöyle demiş: 
“Piyasada satılan ekmeklerin kilogramı 50 lira civarındayken yapılan fiyat düzenlemesi yüzde 67’dir. Yani biz yüzde 33 civarında Bursalıların lehine aşağıda tuttuk. Bu artış da ekmeğin maliyetidir… BESAŞ olarak asla para kazanma derdinde değiliz. Elbette ki bu ülkede enflasyon olmasın, fiyat artışları olmasın, biz de 400 gram ekmeği aynı fiyattan satalım isterdik…”
Haksız diyemeyiz. Ama merak ediyorum. Halk ekmeğin maliyeti nedir?
Sayın Bozbey, ‘Bu artış da ekmeğin maliyetidir’ diyor. 
Malum BESAŞ’ta 400 gram ekmeğin fiyatı yüzde 67’lik artış ile 7,50 TL’den 12,50 TL’ye çıktı. Sayın Bozbey’in bu ifadesiyle ekmeğin maliyeti artış miktarı yani 5 TL mi?
Şayet öyleyse 7,5 TL kime gidiyor? Hani BESAŞ kâr amacında değildi? BESAŞ değil de 7,5 TL’yi bayiler mi alıyor?
‘Hayır öyle değil! Sayın Bozbey, 12,5 TL’nin tamamını ekmeğin maliyeti olarak tanımladı’ ise bu BESAŞ bayileri ne kazanıyor? 
Bu noktada bir bilgi eksikliği ve karışıklığı var… Ama temelde elektriğe zam yapılan yerde ekmeğe zammı eleştirmenin mantıklı bir yanı yok…
Görüyoruz ki vatandaş, bugün derdini sahiplenmede ne iktidara ne de muhalefete güveniyor.
Vatandaşın yükünü hafifletenlere saygıyla…