Yargı mensuplarına laf atmak... Tehdit etmek... Parmak sallamak...
Alenen hoş olmayan sözler söylemek moda oldu.
Siyaset makamı olgunluk makamı diye bilinir çünkü devleti yönetmeye taliptirler.
Devleti yöneten seçilmişlere olur olmaz nahoş sözler sarf edilemez.
Edilmemeli.
Yoksa devlet yıpranır, yıpratılır.
Adalet kurumu en saygın makam olarak bilinir çünkü adalet mülkün temelidir.
Öyledir de.
Hakim tehdit edilemez.
Savcıya ihtar verilemez.
Bu kişiler siyasete alet edilemezler.
Kişi hak ve özgürlüklerini korurlar.
Devleti temsil ederler.
Kim hangi makamda veya rütbede olursa olsun kesinlikle hakim ve savcıları tehdit edilemezler.
Aileleri üzerinden tahditkâr vari veya üstü kapalı tehdit edilmemeliler.
Onların yasalar çerçevesinde verdikleri karar ne olursa olsun uygulanır.
Karşı çıksanız...
Beğenmeseniz...
İşinize gelmese dahi kabullenmek zorundasınız.
Siyasi bakış açısıyla onların verdikleri kararlar siyasete alet edilmemeli.
Siyasi görüş olarak eleştirilmemeli.
Hukuki kararlar siyasi olarak addedilmemeli.
Son aylarda Cumhurbaşkanına, hükümete ve hakim ve savcılara sataşmak, laf atmak, suçlamak moda oldu sanki.
Önüne gelen bu makamlara saldırıyor.
Bunun önü alınmalı.
Bu makamlar yıpratılmamalı.
Siyasiler dahil herkes haddini, sınırını bilmeli.
Siyasetçi siyasi başarısıyla, makam isteyenler çalışarak yükselmeliler.
Başkalarının omuzuna basarak yükselmek yükselmek değil alçalmaktır.
Şunu da belirtmekte fayda var.
Kim olursa olsun Cumhurbaşkanına, savcı ve hakimlere sataşmak kimseye pirim getirmez.
Elbette ki herkes eleştirilebilir ama hakaret ve tehdit etmeden.
Adalet makamına sataşmak moda olmamalı çünkü orası kişi ve kurumlara birşey kazandırmaz aksine kaybettirir.
Modaya uymak her zaman kişileri şık göstermez.