BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay tam bir iş adamı saygınlığıyla ve siyasete bulaşmadan son siyasi gelişmeleri değerlendirdi.
Dünya ekonomi sıkıntı çekerken gün geçtikçe büyüyen, gelişen Türk ekonomisine zarar verebilecek oluşum ve yönermelerin, başta ticaret erbabına, üretime, istihdama ve sanayimize zarar getireceği açıklamasını yaptı.
"Ticaretin siyasi tartışmaların parçası haline getirilmemesini" belirtti.
"Yatırım yapan şirketlerimizi hedef göstermenin yanlışlığına" değindi.
Boykot çağrılarının binlerce çalışana ve ayakta duran işletmelere zarar vereceğini söylüyor.
En önemlisi ise "Boykotun ülke ekonomisine katkı yerine zarar getireceğini" açıklıyor.
Bunları söyleyen kişi ticaret erbabı bir kişi.
İşi bilen biri.
Ülke ve Bursa ekonomisine büyük katkıları olsun diye taşın altına elini koyan bir iş adamı.
Ülke ülke gezerek, dünya fuarlarını dolaşarak ülkemizde üretilen ürünleri pazarlamak için canını dişine katarak büyük fedakârlıklar yapan bir başkan.
Türkiye'nin en güçlü ekonomi ve sanayisinde sahip Bursa'nın Ticaret ve Sanayi Odası başkanı.
Masa başında oturup siyaset üreten biri değil.
Otobüs üzerinden boykot çağrısı yaparak ve bu çağrının ülke ekonomisi ile şirketlere ne büyük zararlar vereceğini hesaplamadan çağrı yapan bir siyasetçi değil.
Bünyesi altında binlerce ticari kuruluşu toplayan bir oda başkanı.
Boykotun aksine "Yerli ve bağımsız ekonominin teminatı olan şirketlerimize sahip çıkmalıyız" diyor Burkay.
Haksız mı?
Paranın siyaseti olmaz.
Paranın milliyeti olmaz.
Paranın dini, imanı olmaz.
Para kaygandır.
Nerede rahatça hareket edeceğini nerede daha rahat çoğalacağını görürse para oraya kayar, gider.
Sıkboğaz edersen kaçar.
Hiçbir şekilde ve hiçbir siyasi beklentiye yönelmeden tüm tartışmaların dışında tutulmalı ve görülmelidir.
BTSO Başkanı İbrahim Burkay özetle "Ekonomik kazanımlarımıza sahip çıkmalıyız" diyor.
Yani, kısaca "Bizi siyasetinize alet etmeyin, biz kendi işimize siz kendi siyasetinize bakın" demeye getiriyor.
Haksız mı?