Balkanların vatan şairi Abdülfettah Rauf, ‘Yine Vatan İçin’ adlı şiirinde şöyle diyor:

Beni bir zulm-i müsellehkoğuyor yurdumdan

Buna karşı komağa güç bana yok yandım ben

Bakarım ufkuna kan rengine girmiş güneş

Sanki bir memleketin göklere çıkmış ateşi

Varsa da sanki verem çehresi bağlar mehtap

Hep yıkılmış ne mezar kaldı ne minber, ne mihrap

Sürülür öz vatanından sürünür yurttaşlar

Meskenetle aşağı doğru eğilmiş başlar

Sanki gözyaşları halinde dökülmüş ciğeri

Kanlı yaşlarla selamlar gidiyorken bu yeri

Neye gitsin ana yurdu ata yurduydu bu yer

Gitmiyorlar onu tard etmededir mücrimler

Kim ya Rab kalacak bunca büyük şanlı yatan

Kime ısmarlayayım ben seni ey yaslı vatan!

***

Kıymetli okur, Balkanlar bizim canımız, ciğerimiz, can paremiz, gönül yaramızdır.

Çekilirken geride bıraktığımız yalnızca toprak değil varoluş hikâyemizdir.

Hani Beyatlı diyor ya “Üsküp'te doğmasaydım yanardım. Bursa'yı da pek severim. Bana Üsküp'te mi veya Bursa'da mı doğmak isterdin deseler Bursa'yı isterdim. Fakat Üsküp'ü de arzu ederdim” işte bizimki de öyle.

Ne Üsküp’te doğduk ne Bursa’da fakat köklü tarihimizin kutsi yankıları, Bursa’ya da Üsküp’e de âşık ediyor bizi…

Balkanlara bağlılık hissimiz ve hasretimiz Rauf’un kan rengi ateşi gibi yanıyor göğsümüzde.

Bu sebeple Balkana dair ne varsa ilgi ve sevgi dairemizdedir.

***

Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD), dün Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ev sahipliğinde Balkan Ülkeleri Ekonomik İş Birliği Forumu düzenledi.

Bu yıl ikinci düzenlenen forma Balkan ülkelerinden diplomatik misyon temsilcileri katıldı. Ülkelerin ekonomik potansiyeli ele alındı.

Form öncesi protokol konuşmaları gerçekleştirildi. Sırasıyla BALKANTÜRKSİAD Başkanı Fatih Şakir, BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Milletvekilleri Selçuk Türkoğlu, Hasan Öztürk ve Refik Özen, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş kürsüden katılımcılara hitap etti.

BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’nın ekonomik gücünü rakamlarla özetledi: “Bursa 20 milyar dolar ihracat yapıyor. İthalatıyla birlikte 32 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip. Bu yönüyle BM’ye kayıtlı 112 ülkeden daha büyük bir ekonomisi var. 9 bine yakın ihracatçı ve 2 bine yakın uluslararası yatırımcısı bulunuyor.

Bu çerçeveden bakıldığında Bursa’nın ekonomisiyle Arnavutluk, Karadağ, Kosova, Bosna Hersek, Kuzey Makedonya gibi Balkan ülkelerinden de büyük olduğu görülür. Bu kentimizin gücü açısından motive edicidir fakat kat etmemiz gereken mesafenin uzunluğunu merak edenler Slovenya’nın nüfusu ve ekonomik büyüklüğüne bakabilir.

***

Programda AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, hükümetin Balkanlar’a yönelik faaliyetlerini özetledi.

Ekonomik tabloyu değerlendirirken Milletvekili Özen, Balkan ülkeleriyle ticaret hacmimizin potansiyelin altında olduğunu ve yeterli bulmadıklarını ifade etti.

Özen’in bu gerçekçi yaklaşımını son derece kıymetli ve haklı buluyorum.

Kıymetli okur, ister sağda durun ister solda kabul etmeliyiz ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Balkanlarda sergilediği liderlik yakın siyasi tarihinde eşine az rastlanır bir güç ve etkidedir.

Balkan coğrafyasında en ufak krizde gözler Ankara’ya çevriliyorsa bu, Sayın Erdoğan’ın o coğrafyada kurduğu etkin diplomasinin bir sonucudur.

İşte Kosova’da ve Bosna Hersek’teki son gelişmelerde Sayın Cumhurbaşkanının bölgede ne kadar etkili ve güçlü bir aktör olduğunu gördük.

Siyaseten bu adar güçlü olduğumuz bir dönemde iş dünyamız, bölgedeki bu diplomatik ağırlığımızı ekonomik bir artıya dönüştürebiliyor mu?

İşin açığı girişimler var ama bu Sayın Özen’in de ifade ettiği gibi yeterli değil.

Bakınız, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölgedeki liderlik rolü yalnızca ülkemizin bölgesel aktör olma konumu açısından değil ekonomik olarak da bir fırsattır.

Türk iş dünyası, geride kalan zaman diliminde bu fırsatın ne derece farkında oldu tartışmalıdır. Bir dönem özellikle de ‘Davos çıkışı sonrası’ Arap dünyasında oluşan sempatiyle bir ekonomik yönelme oldu.

Türkiye bir daha böyle bir liderlik fırsatını ne zaman ele geçirebilir? Bunu iyi düşünmeliyiz.

Bugün içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar dâhilinde bir takım handikaplar olsa dahi 11 Balkan ülkesi arasında Hırvatistan, Sırbistan, Sloveyna, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya gibi büyük ekonomilerde edinebileceğimiz yerler olduğunu kabul etmeliyiz.

Bilhassa Bursa’nın Balkan kimliğiyle bunu başarma gücünün daha yüksek olduğunu da artık fark etmeliyiz. Gündelik heyecanlarla zaman kaybetmemeliyiz.

***

Bu noktada Bursa’nın Balkan ülkelerine bu yılın ilk 8 ayı itibarıyla gerçekleştirdiği ihracat rakamlarını paylaşmak istiyorum.

Milletvekili Özen, ticaretimiz potansiyelin altında derken haklı mı haksız mı rakamlarla görelim.

Bursa’nın Arnavutluk’a ihracatı, bu yılın sekiz ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21,5 oranında düşerek 16,9 milyon dolara gerilemiş.

Bosna Hersek’e ihracatımız, yüzde 7,6 artmış ve 22,3 milyon dolar olmuş.

Bulgaristan’a yüzde 15,7’lik bir artışla 132,9 milyon dolarlık mal satmışız.

Hırvatistan’a ihracatımız yüzde 31,4 oranında kayba uğramış ve 12,1 milyon dolara inmiş.

Karadağ’a 5,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmişiz. Yüzde 4,5’luk artış gözlenmiş.

Kosova’ya dış satışımızda yüzde 5,9’luk düşüş yaşanmış ve rakam 29,9 milyon dolara gerilemiş.

Kuzey Makedonya’ya ihracatımız yüzde 3,3 artmış ve 32,9 milyon dolara çıkmış.

Bursa’nın Balkan ülkeleri arasında en fazla ihracat yaptığı ülke Romanya; bu ülkeye ihracatımız, ilk 8 ayda yüzde 24,3 artmış ve 418,8 milyon doları bulmuş.

Sırbistan’da yüzde 18,9’luk kayıp yaşamışız ve rakam 54,6 milyon dolarda kalmış.

Slovenya’ya ihracatımız yüzde 40 artış göstermiş ve 103,3 milyon dolar seviyesine çıkmış.

Yunanistan’a ise yüzde 23,5’luk artışla 137,9 milyon dolarlık mal satmışız.

Bu rakamlar, ilk sekiz ayı yanı Ocak-Ağustos toplamını göstermektedir. Ve bu rakam toplamda 1 milyar dolar dahi etmemektedir. Hadi yıl sonu itibarıyla 1 milyarı aştık. İyimser bir rakamla 1,2 milyar dolarlık satış yaptık.

Bursa’nın dış ticarette fazla veren bir kent olduğunu düşünerek yaklaşırsanız ithalatımız, ihracatımızdan az kötümser bir yaklaşımla 1 milyar dolarlık ithalat yaptık desek, manzara şu olur: 11 Balkan ülkesiyle Bursa’nın kurduğu toplam ticaret hacmi 2-2,5 milyar dolarlık…

Sizce bu yeterli mi? ‘Bursa ekonomisini var eden’ Balkan kökenli iş insanları buna yanıt versin…

11 Balkan ülkesinden biri olan Slovenya, 2,1 milyonluk nüfusuyla yaklaşık 100 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşırken acaba biz 3,5 milyonluk nüfusla neyi yanlış veya eksik yapıyoruz?

Bunu da hep birlikte düşünmeliyiz.