Türkiye’de iş dünyası oluşumları arasında en güçlü yapılardan biri de hiç şüphesiz MÜSİAD.

İstanbul merkezli sermaye vesayetine karşı Anadolu’dan güç alarak 35 yıl önce ortaya çıkan ve kısa zamanda etkin bir yer edinen MÜSİAD, bana kalırsa bugün bir varoluş sınamasıyla karşı karşıyadır.

Bu sınama, Türkiye’nin konjektürel gerçekliğinden ibaret değil global çapta hazırlığı süren yeni döneme hazırlanma sürecidir.

Peki, ‘yeni dönem’ ile kastımız nedir?

Yeni dönem, ülkemiz ve bölgemizle mahdut olmayıp küreselde yaşanan bir değişim ve dönüşümü tariflemektedir.

Bu değişim ve dönüşüm, sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yönlerden birçok kez varlığını sübuta ihtiyaç duyulmayacak ölçüde göstermiştir.

Hem politika hem kültür hem de ekonomi alanlarında ‘yıkıcı’ etki gösteren bu geçiş sürecinin sancıları altında ezilmek yerine değişim ve dönüşümün aktörü olmak gerekmektedir.

Biraz daha somutlaştırmak gerekirse küresel ölçekte rakipsiz kalan kapitalizm, kendini yeniden üretme becerisiyle sistemleri de toplumları da daha fazla esirleştirmek adına post-kolonyalist uygulamalarının sahasını sürekli genişletmektedir.

Bugün ister kabul ediniz ister etmeyiniz! Görünen gerçeklik şudur ki kapitalizm ve emperyalizmin tek rakibi vardır o da Türk İslam ülküsüdür!

Bu ülkü, medeniyet birikimi ve tasavvuruyla kimliğini ortaya koyduğu gibi dünya halklarına vaat ettiği ‘adalet’ ve ‘huzur’ ile de karakterini göstermekte ve müesses nizama karşı en ciddi meydan okumaya imza atmaktadır.

MÜSİAD, belki farkında belki değil bunu tam olarak bilemeyiz ama bu meydan okumada tarafını seçmek zorunluluğu içerisindedir.

Kapitalizm ve emperyalizme karşı çıkan düşüncenin kimlik ve karakterine uyum sağlamanın yanında hizmet etmek özellikle de bu düşüncenin ihtiyaç duyduğu iktisat modelinin geliştirilmesine öncülük etmek temel misyonlardan biri olmalıdır.

Raporları ve yayınlarıyla aynı zamanda bir düşünce kuruluşu gibi çalışan MÜSİAD’ın ahlak ve vicdan temelli bir iktisat modeli için de arayışta olması, kafa yorması ve fikirler üretmesi gerekiyor.

Bu noktada bir es vererek dünden notlar paylaşmak istiyorum.

***

MÜSİAD Bursa Şubesi, Kültür Park içindeki dernek merkezinde basın mensuplarını ağırladı.

Daha önce sınırlı gruplarla katıldığım toplantıların en kalabalığı gerçekleşti.

MÜSİAD Bursa Şube Başkanı Alparslan Şenocak, sektör kurulları tarafından 2024 yılına ilişkin hazırlanan ‘Bursa Ekonomisi Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı.

Raporda toplam 16 sektör küreselde, Türkiye’de ve Bursa’daki durumlarıyla ele alınmış, sorun tespiti ve çözüm önerilerinin beraberinde öngörüler paylaşılmış.

Ekonomi gazeteciliği açısından önemli bir kaynak sayılabilecek rapor, MÜSİAD Bursa’nın kente dair sorumluluğunun yansıması olarak görülebilir.

İlerleyen günlerde raporu tüm sektörlerde yeri geldiğince tek tek irdelemek ve kamuoyuna daha detaylı bilgiler vermek de mesleki sorumlulukla bizim üstlendiğimiz bir ödev olarak yerine getirilecektir.

Ancak kısa zamanda yaptığımız inceleme sonucunda şunu söyleyebiliriz ki rapor son derece kapsayıcı ve kuşatıcı görünüyor. Bu raporun kentteki ilgili kurum ve kişilerle de paylaşılmasında fayda olacaktır.

Büyük bir emekle hazırlanan bu rapor için MÜSİAD Bursa Şube Başkanı Alparslan Şenocak ve MÜSİAD Bursa Şubesi Sektör Kurulları Başkanı Halil Atalay’ı tebrik ederim.

***

Toplantıda yalnızca bölgemizde değil küresel ölçekte içinden geçmekte olduğumuz çalkantılı döneme vurgu yaparak ‘birlikte iş yapma ve ortaklık kültürünü’ geliştirmeye ihtiyacımız olduğunu ve MÜSİAD bu alanda herhangi bir çalışması olup olmadığını dünyadaki şirket birleşmelerinden örnek vererek sordum.

Ayrıca “Dayanışma ve yardımlaşmada MÜSİAD Karz-ı Hasen Sandığı ile örnek. Bu ekonomik süreçte Karz-ı Hasen’in istatistikleri nedir?” dedi.

Bu soruya MÜSİAD Bursa Şubesi’nde Karz-ı Hasen Sandığı’ndan sorumlu Başkan Yardımcısı Murat Eryağan yanıtladı.

Karz-ı Hasen’ın ‘güzel borç’ anlamına geldiğini belirten Murat Eryağan, Karz-ı Hasen’ın Kur’an-ı Kerim’de yeri olduğunun altını çizerek zekâttan sonra en hayırlı mali ibadetlerden biri olduğunu söyledi.

Karz-ı Hasen’in kadim kültürümüzün en güzel uygulamalarından biri olduğunu vurgulayan Eryağan, 241 üyeye Türk Lirası cinsinden faizsiz borç verildiğini ve borçların da hiçbir aksama olmadan ödendiğini açıkladı.

Sandığa dair istatistiklerin şeffaf bir şekilde duyurulduğunun altını çizen Murat Eryağan, şu grafiği paylaştı.

Musiad

Öte yandan Başkan Alparslan Şenocak da ‘birlikte iş yapma ve ortaklık kültürü’ soruma “Önümüzdeki süreçte bu birlikteliğin girişim sermayesine dönüşebileceğini de öngörüyoruz” yanıtını verdi.

***

Bu noktada yeniden girişteki bağlama dönerek, işte söz konusu yardımlaşma ve dayanışma olduğunda Karz-ı Hasen’de gördüğümüz birliktelik şuurunu, ortaklık ve birlikte iş yapma kültürünü geliştirmede de göstermeliyiz.

Hem kurumsallaşma hem markalaşma hem de küreselde rekabet edebilme açısından günün şartlarında bu, bir tercih değil zorunluluktur.

MÜSİAD, bu işin kuramsal çerçevesini oluşturabileceği gibi geniş düzeyde pratiğini de tesis edebilir daha önemlisi alternatif bir yol açabilir.

Kapitalizmi, kapitalizmin argüman ve enstrümanlarıyla da kapitalist olmadan ve onlara benzemeden aşmak mümkündür.

***

Bitirirken MÜSİAD Bursa Şube Başkanı Alparslan Şenocak’ın enflasyon ve ekonomi yorumundaki ifadesinin altını çizmek istiyorum: “Belki de bu yılı ticari ahlak yılı ilan etmek gerekir!”

Bu, son dört yılda yaşadığımız ne varsa özetleyen bir ifadedir!

Ülkesi ve milleti için çalışanlara saygıyla…