"Satılmışlar" deyimi hemen her konuda yer bulur, konuşulur, söylenir.

İnsanlar için... 

Kurumlar için...

Şirketler için...

Partiler için...

Liderler için...

Devletler için...

Ve devlet başkanları için "Satılmışlar" denir.

İsrail sorunu şu anda dünyanın bir numaralı sorunu.

İsrail bastırıyor, Filistin ölümüne direniyor.

Hamas var olma savaşı veriyor.

İsrail ordusu yenilmiş durumda.

Her ne kadar on binlerce masum insanı katletmiş olsa da...

Yüz bine yakın insanı yaralamış, sakat bırakmış olsa da...

Gazze'yi yakmış, yıkmış olsa da savaşı kaybeden taraf İsrail’dir.

Filistin'in haklı davasında Filistinli liderleri tek tek öldürse de Filistinliler den yana İslâm dünyasında bir uyuşukluk...

Bir umursamazlık...

Bir çekingenlik...

Bir vurdumduymazlık...

Bir boş vermişlik...

Bir "bana ne"cilik...

Bir sahipsizlik...

Bir satılmışlık söz konusu.

İsmail Haniye'nin öldürülmesinde Türkiye dahil bazı ülkeler tepki üstüne tepki verdiler İsrail'e.

Bazı İslam ülkeleri ise sessiz kaldılar.

Halkları karşı çıksa da yönetimleri suskun kaldılar.

Tepki veremediler.

Korktular.

Çekindiler.

Çünkü göbekten Amerika'ya bağlılar.

Milyarlarca dolar paraları ABD bankalarında yatıyor.

ABD o paralarının üstüne yatar diye korkuyorlar.

Çünkü ülkelerinin savunmasını ABD'ye bırakmış durumdalar.

Silahlarını ABD'den alıyorlar.

İsrail ile kanka olmuşlar.

Yani "Satılmışlar"

Suudi Arabistan öyle.

Ürdün öyle.

Mısır öyle.

Hindistan öyle.

Birleşik Arap Emirlikleri öyle.

Avrupa ülkeleri zaten Hıristiyan dünyası olarak daima İsrail'in yanındalar.

İşte bu durumu bilen İsrail ölüm kusmaya devam ediyor.

Satılmışlar sessiz kalıyor.

Çünkü  Amerika onlara "Susun, karışmayın, karışırsanız sizi İsmail Haniye'yenin durumuna düşürürüz" diyorlar.

Ve satılmışlar suskunlar.