Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, dünkü yazısında adeta bir çukura düşmüş…
Selvi, yazısının ‘Siyasi İklim Değişmeli’ başlıklı bölümünde şöyle diyor:
“Bu, Türkiye’yi de rahatlatacak bir adım olur. Osman Kavala’nın hapiste tutulmasının, Gezicilerin yıllarca hapis yatacak olmasının Türkiye’ye ne yararı var? AK Parti’ye ne fayda sağlıyor?
Artık iklimin değişmesi ve baharın gelmesi gerekiyor.
Yeniden reformcu kimliğine dönmüş bir AK Parti ve Avrupa Birliği hedefine yürüyen bir Türkiye. Görün o zaman ekonomi nasıl coşar.
AK Parti’yi, AK Parti yapan bu oldu. Formül net; ekonomiyi büyüt, özgürlükleri genişlet.”
Herhalde rüyasında görmüş ya da gece uyur gezerken yazmış…
Mantıksal açısından tutarsızlık arz eden, yargı bağımsızlığını tartışmaya açan, iktidarı zan altında bırakan, adaleti pazara çıkaran, Türkiye’yi AB’nin insafına teslim eden bu ifadeler baştan aşağı tartışmalı.
Dijital mecralarda ‘Selvi üzerinden yoklama’ şeklinde de yorumlanan yazıya Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, sert yanıt verdi.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Abdülkadir Selvi hezeyanlarla dolu bugünkü köşe yazısında Cumhur İttifakı’na dilinin altında sakladığı zehirle istikamet çizmeye yeltenmiş, tarafını bir kez daha açık etmiştir” diyen MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili Büyükataman, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Sorosçu Kavala’nın serbest bırakılmasının ekonomimize faydası olacağını söyleyerek Türkiye’yi tahakküm altına almak isteyen çevrelerin dili ile konuşmuştur.
Bugünkü köşe yazısıyla bir kez daha aslına rücu ettiğini gördüğümüz Selvi, milletin iradesini ekonomik operasyonlarla ipotek altına almaya çalışan küresel şebekelerin sözcülüğüne soyunmuştur.
‘Artık iklimin değişmesi ve baharın gelmesi gerekiyor.’ Sözleri bilinçaltında nereye aidiyet hissettiğini açıkça göstermiştir.
Soros’un kuryesi, gezi parkı olaylarının kışkırtıcısı ve finansörü olan Kavala’ya özgürlük isteyen Selvi akıl tutulması içerisinde değilse, Zilletin kısık ateşinde Dem’lenmektedir.
Milli İrade karşıtlarının kalemşörlüğüne soyunan Selvi şunu iyi bilmelidir; bu sinsi hesap tutmaz, Türk milleti teslim olmaz, Cumhur İttifakı bu kirli kelime oyunlarını yutmaz!”
Sayın Büyükataman’ın da ifade ettiği gibi Selvi’nin içinde bulunduğu akıl tutulması, yarın bölücü terör örgütü pkk ile sinsi taşeron fetö üyesi alçaklara da özgürlük isterse şaşmamak gerek!
Gözünü para bürümüş bir zihin yapısıyla milletin canına, malına, huzuru ve güvenliğine kast edenlere ‘aman AB’ye şirin görünelim’ diyerek müsamaha mı göstereceğiz?
Osman Kavala’yı bir ‘kült’e dönüştüren yazı aynı zamanda Türkiye’yi de küçümsüyor. Bir kişinin özgürlüğü tüm ülkeye refah getirecek öyle mi? Oldu olacak bebek katili öcalan’a, terörist demirtaş’a da özgürlük iste tam olsun!
‘Adalet ne fayda sağlıyor?’ demeye getiren yazının esasen dediği şudur: AB’nin boyunduruğuna gir. IMF’den borç al, AİHM’den talimat… Çık şu bağımsızlık rüyasından!
Saçmalık! O defterin artık kapanmış olması gerek! Türkiye’yi yeniden o kara deliğe kimse çekemez…
Ne Doğu’ya ne Batı’ya; Türkiye dönüş değil hür yükseliş yolundadır!
Ekonomik şartlar istediği kadar ağırlaşsın yeter ki Batı’nın yıllardır ülkede kurduğu sömürü düzeni son bulsun!
Tam bağımsız bir ekonomi için her türlü fedakârlık yapılmalı, halk da bunun farkında olmalıdır.
Her vatandaş, ülkesinin kanını emen emperyalist odakların ve onların politikaları ve taşeronlarının farkında olmalı tarihsel gerçeklikleri unutmamalıdır.
Saygıyla…